س و أ

KÖK HARFLER: س و أ

ANLAM: 

سَاءَ : (Bir şey) kötü, fena, yanlış, çirkin olmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

 (geniş zaman يَسُوءُ mastar isim سَوَاءٌ ve سَوْءٌ):

سَاءَ الشَّىْءُ : O şey kötü, fena, yanlış, çirkin, vb. idi ya da o hale geldi.

سَاءَ مَا فَعَلَ فُلَانٍ : Falanca birinin yaptığı kötüdür.

سَائَتْ سِيرَتُهُ : Doğası kötüydü ya da o hale geldi.

سَائَهُ (geniş zaman يَسُوؤُهُ mastar isim سَوْءٌ ve سُوءٌ ve سَوَاءٌ) : Ona kötülük yaptı; ona hoşlanmadığı veya nefret ettiği şeyi yaptı; onun canını sıktı, onu üzdü ya da incitti.

سُؤْتُ وَجْهَ فُلَانٍ : Allah (c.c.) böyle birinin yüzünü hayır veya refahtan uzak kılsın, dedim.

سَاءَ بِهِ ظَنُّهُ : Ona karşı kötü bir fikir edindi.

سِيئَ بِهِمْ : Onlar yüzünden üzgündü.

اَسَاءَ : Kötülük veya fenalık yaptı.

اَسَاءَ اِلَيْهِ ve اَسَاءَ لَهُ ve اَسَاءَ عَلَيْهِ : Ona kötülük yaptı.

سَوْءٌ (bir kimseye veya eyleme istinaden kullanıldığında): رَجُلُ سَوْءٍ : Kötü bir doğaya veya amellere sahip bir kimse; fena veya kötü bir adam.

عَمَلُ سَوْءٍ : Kötü veya fena bir amel.

عَلَيْهِمْ دَائِرَةُ السَّوْءِ : Onların üzerine kötü bir felaket vardır.

سُوءٌ : Kötülük, yanlışlık, fenalık; ayıp, haksız, günah veya kötü davranış; kötü, fena veya yanlış her şey; durumun veya koşulun kötülüğü; zarar; hasar; ziyan; şeytanın etkisi altında olma, delilik, çıldırma; cüzzam; ateş; Cehennem; gözde zayıflık.

دَائِرَةُ السَّوْءِ : Bozgun ve kötülük; ziyan, hasar; dert ve eza; lanetlenme, yıkım veya çöküntü.

سَيِّئَةٌ : Kötü hareket veya eylem; bir yanlış, bir cürüm, kasten olan benzeri bir şey; bir kişinin uğruna cezayı hak ettiği bir günah, bir suç; kötü kaza; bir facia; bir talihsizlik; bir dert veya bela; malların ve hayata dair rahatlıkların yetersizliği; durumun darlığı; kusur.

سَيِّئٌ (şu sözcüğün eril hali: سَيِّئَةٌ ) : Kötü; fena.

قَوْلٌ سَيِّئٌ : Kötü bir deyiş.

سَوْئَةٌ : Her tür kötü, yanlış, nahoş veya menfur deyiş veya eylem veya huy veya uygulama; birinin ortaya çıktığında utandığı, saklamak istediği her tür deyiş veya eylem; her tür yüz kızartıcı eylem; bir erkek veya bir kadının üreme organlarının dış kısmı; edep yerleri; ceset; ölü bir beden (çoğulu: سَوْاٰتٌ).

اَسْوَاَ : En kötü.

هُوَ اَسْوَاُ الْقَوْمِ : O insanların en kötüsüdür; Kötü, fena, menfur (bir kimseye istinaden kullanıldığında).