ر ق ق

KÖK HARFLER: ر ق ق

ANLAM: 

رَقَّ : Bir şey ince, zarif, narin olmak.

AÇIKLAMA:

رِقَّةٌ kelimesi دِقَّةٌ kelimesi gibi “incelik” anlamına gelir. Fakat دِقَّةٌ kelimesi “bir nesnenin kenarları, yanları” dikkate alınarak kullanılırken, رِقَّةٌ kelimesi ise, “bir nesnenin derinliği” dikkate alınarak kullanılır. Bundan dolayı رِقَّةٌ kelimesi: 

  1. Her ne zaman “cisimle” ilgili kullanılırsa, zıddı صَفَاقَةٌ kelimesi olur. Mesela, “ince ve kalın elbise ya da bez parçası” anlamına gelen ثَوْبٌ رَقِيقٌ وِصَفِيقٌ ifadesindeki gibi. 
  2. Her ne zaman “nefisle” ilgili kullanılırsa, bu takdirde zıddı جَفْوَةٌ ve قَسْوَةٌ kelimeleri olur. Mesela, “Filan kişi ince kalplidir, yufka yüreklidir veya katı kalplidir, katı yüreklidir anlamına gelen فُلاَنٌ رَقِيقُ الْقَلُبِ ve فُلاَنٌ قَاسِي الْقَلُبِ sözlerindeki gibi.

رَقٌّ : Üzerine yazı yazılan şey. Kağıda benzer, deri veya ince deri, parşömen, tirşe. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: فِي رَقٍّ مَّنشُورٍ : Yayılmış rakk (ince deri) üzerine (52/3).

“Erkek kaplumbağaya رِقٌّ denir.

رِقٌّ : Kölelere malik, sahip olma.

رَقِيقٌ : Malik, sahip olunan köle. Çoğulu أَرِقَّاء şeklinde gelir.

اِسْتَرَقَّ فُلاَنٌ فُلاَنًا : Filan kişi filan kişiyi bir رَقِيقٌ (köle) durumuna getirdi, köleleştirdi.

رَقْرَاقٌ : Serabın hareket etmesi, ileri geri hareket etmesi, gidip gelmesi.

رَقْرَاقَةٌ : Safi, açık renkte olan.

رَقَّةٌ : Yanında, kenarında su bulunan her tür arazi. Böyle adlandırılmasının nedeni kendisine ulaşan rutubetten, ıslaklıktan dolayı zemininde, toprağında vs bulunan inceliktir.

Arapların أَ عَنْ صَبُوحٍ تُرَقِّقُ  sözlerine gelince, buradaki تُرَقِّقُ fiili “yumuşak, nazik veya tatlı sözler söylemek” anlamındadır. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

رَقَّ (geniş zaman يَرِقُّ mastar ismi رِقَّةٌ): O şey ince, zarif, narin idi ya da o hale geldi.

رَقٌّ : Parşömen deri; bir kişinin üzerine yazdığı ince deri; beyaz bir kağıt.

فِى رَقٍّ مَنْشُورٍ : Yayılmış deri üzerinde (52:3).

رَقَّ لَهُ قَلْبُهُ : Kalbi onun için şefkatle doldu.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
رَقٌّ isim 1 Üzerine yazı yazılan ince deri, beyaz sahife 52/3

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

AÇIKLAMA:

ŞEFKAT ile RİKKAT kelimeleri arasındaki fark

( ش ف قر ق ق )

İnsan şefkat göstermediği birisine, rikkat (acıma) duyabilir. Mesela kız çocuğunu diri diri toprağa gömen kimsenin, ona acıdığından (rikkat gösterdiğinden) şüphe yoktur. Çünkü insan tabiatı bunu gerektirir. Oysa ona şefkat duymuyordu, eğer şefkat duysaydı, onu diri diri gömmezdi.  (Farklar Sözlüğü 285) Bknz: ( ش ف ق )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Rakk رَقّ Tabaklanmış ceylan derisi.
Merak مَرَقّ / مَرَاقّ 1: Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek  2: Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği; heves.  3: Kaygı, tasa.
Rakîk رَقِيق 1: Yufka yürekli, ince merhamet ve şefkat sahibi olan. 2: Köle veya cariye.
Rikkat رِقَّة Acıma, incelik.
Terkîk تَرْقِيق Yumuşatma.
Mürakkak مُرَقَّق İnceltilmiş. İnce.
İrkâk إِرْقَاق Köle edinme. 2: İnceltme.
Terakkuk تَرَقُّق Merhamete gelme, acıma.
İstirkâk اِسْتِرْقَاق Harbde düşman tarafından esir alma.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

رَقٌّ : İsim. 

52:3 فِي رَقٍّ مَنْشُورٍ
Diyanet Meali: Yayılmış ince deri sayfalara (düzenle yazılmış kitaba)…*