KÖK HARFLER: ر ف ق
ANLAM:
رَفَقَ : Nazik, yumuşak, hassas, ince, kibar olmak. Nazikçe, yumuşak, vb. bir biçimde davranmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
رَفَقَ (geniş zaman يَرْفُقُ mastar ismi رِفْقٌ ve مِرْفَقٌ ve مَرْفَقٌ): Nazik, yumuşak, hassas, ince veya kibardı ya da o hale geldi; nazikçe, yumuşak, vb. bir biçimde davrandı.
رَفَقَ بِهِ اَوْ عَلَيْهِ : Ona karşı nazik veya ince davrandı.
رَفِقَ (geniş zaman يَرْفَقُ) ve رَفُقَ : İnce, nazik veya kibardı.
رَفَقَ فُلَانًا : Falanca birinin dirseğine vurdu.
رَفَقَهُ : Ona yardım etti.
رَافَقَهُ فِى السَّيْرِ : Yürüyüşte ona arkadaşlık etti.
رَفِيقٌ : Özellikle bir seyahatte arkadaş veya arkadaşlar (hem tekil hem çoğul olarak kullanılmıştır); nazik, ince, zarif veya kibar.
هٰذَا الْاَمْرُ رَفِيقٌ بِكَ : Bu iş sana kolay veya uygundur.
مِرْفَقٌ : Dirsek veya dirsek eklemi ( مَرَافِقُ çoğul hali) ; birisinin sayesinde kazanç sağladığı ya da fayda veya avantaj elde ettiği bir şey.
يُهَىِّءْ لَكُمْ مِنْ اَمْرِكُمْ مِرْفَقًا : O (Allah) işinizde size kolaylık sağlar veya O, size işinizde yararlanacağınız şeyler hazırlar (18:16).
مَرَافِقُ الدَّارِ : Tuvalet, mutfak ve bunun gibi evin kolaylık sağlayan kısımları.
اِسْتَرْفَقَ : Yardım talep etti veya aradı.
اِرْتَفَقَ : O kişi veya şeyden kazanç ya da fayda sağladı; o şeyden yararlandı; kolunun dirsek kısmına veya yastığa yaslandı.
مُرْتَفَقٌ : Bir kimsenin dayandığı bir yer veya şey (مِرْفَقٌ) ya da dirsek.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
رَفِيقٌ | isim | 1 | Arkadaş | 4/69 |
|
مِرْفَقٌ | isim | 2 | Destek, faydalanılan şey, yardımcı, dirsek | 18/16 | Çoğul: مَرَافِقُ |
مُرْتَفَقٌ | isim | 2 | Dayanma yeri, faydalanma mevkii | 18/29 |
|
| Toplam | 5 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
- رَفُقَ
- تَرَفَّقَ > bu kök
- حَنَا
- رِفْقٌ
- رِفْقَةٌ
- رَفِيقٌ
Zıt Manada Kelimeler
- رَفُقَ
- رِفْقٌ
- قَسْوَةٌ > bak: ق س و
- غِلْظَةٌ
- خُشُونَةٌ
- رِفْقَةٌ
- رَفِيقٌ
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Rıfk | رِفْق | Yumuşaklık, yavaşlık, tatlılık, nezaket. | Rıfkı |
Râfık | رَافِق | Arkadaş, yoldaş. |
|
Refîk | رَفِيق | Arkadaş, dost, eş. |
|
Refîka | رَفِيقَة | Eş, karı. |
|
Refâkat | رَفَاقَات | Arkadaşlık, beraberlik. | Refâkatci |
Mirfak | مِرْفَق | Dirsek. Mutfak. Kiler. Semanın kuzey yarım küresinde el-Faris burcunda bulunan bir yıldır. | Çoğul: Merâfık |
Mirfâk | مِرْفَاق | Dirsek. |
|
Terfîk | تَرْفِيق | Birinin yanına katma. Arkadaş etme. |
|
Murâfık | مُرَافِق | Refakat eden, beraber bulunan, yoldaş, arkadaş. |
|
İrfâk | إِرْفَاق | Fayda vermek, işe yaramak. |
|
Terâfuk | تَرَافُق | Arkadaş olma. Yardımlaşma, yardım etme. |
|
Müterâfık | مُتَرَافِق | Arkadaşlık eden, refekat eden, beraber bulunan. |
|
Tereffuk | تَرَفُّق | Tatlı dil ve güler yüzlülükle davranma. |
|
İrtifâk | اِرْتِفَاق | 1: Bir yere dayanma. 2: (Kap) dolma. 3: İhtiyaç duyma. 4: Arkadaşlık etme. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
رَفِيقٌ : İsim.
4:69 | وَالشُّهَدَاءِ وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُولَٰئِكَ رَفِيقًا |
Diyanet Meali: | Şehidlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır. |
مِرْفَقٌ : İsim. Çoğulu: مَرَافِقُ
18:16 | يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ أَمْرِكُمْ مِرْفَقًا |
Diyanet Meali: | “Rabbiniz size rahmetini yaysın ve içinde bulunduğunuz durumda yararlanacağınız şeyler hazırlasın.” |
مَرَافِقُ : İsim. Çoğul. Tekili: مِرْفَقٌ
5:6 | فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرَافِقِ |
Diyanet Meali: | Yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi … yıkayın. |
مُرْتَفَقٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl. İftiâl Bâbı (VIII. Bâb).
18:29 | بِئْسَ الشَّرَابُ وَسَاءَتْ مُرْتَفَقًا |
Diyanet Meali: | O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir. |
18:31 | نِعْمَ الثَّوَابُ وَحَسُنَتْ مُرْتَفَقًا |
Diyanet Meali: | O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir! |