خ ص ص

KÖK HARFLER:  خ ص ص

ANLAM: 

خَصَّ : Bir şeyle bir şeyi diğerlerinden ayırt etmek; o şeyi yalnızca ona tahsis etmek, diğerlerinden ayrı olarak ona tahsis etmek.

AÇIKLAMA:

تَخْصِيصٌ ve اِخْتِصَاصٌ ve خُصُوصِيَّةٌ ve تَخَصُّصٌ : Bir nesnenin bir parçasının veya bir bölümünün, içinde bulunduğu bütünün diğer parçalarının veya bölümlerinin, kendisine ortak olmayacağı bir şeye bütünden yahut bütünü oluşturan diğer cüzlerden ayrı, yalnız, tek başına veya özel olarak sahip olması. عُمُومٌ ve تَعَمُّمٌ ve تَعْمِيمٌ kelimelerinin zıddıdır.

خُصَّانُ الرَّجُلِ : Bir adamın, kendilerine herhangi bir şekilde özel ikramda bulunup ayrı tuttuğu kişiler.

خَاصَّةٌ : Mümtaz, seçkin insanlar; temayüze, ayrıcalığa sahip kişiler; Mümtaz, seçkin tür. عَامَّة kelimesinin zıddıdır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: وَاتَّقُوا فِتْنَةً لاَ تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَآصَّةً Sadece aranızdaki zalimlerin başlarına gelmekle yetinmeyecek olan bir belâdan sakınınız (8/25). Yani “bilakis hepinizi kapsayacak, içine alacak…”

خَصَّهُ بِكَذَا-يَخُصُّهُ ve اِخْتَصَّهُ-يَخْتَصُّهُ: Onun içinde bulunduğu veya bir parçası olduğu bütünün, bütünü oluşturan diğer cüzlerin veya herkesin kendisine ortak olmayacağı şöyle bir şeye ayrı, yalnız, tek başına veya özel olarak sahip olmasını sağladı. Ona şöyle bir şeyi tahsis etti, ayırdı veya özgüledi. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَنْ يَشَاءُ Rahmetini dilediğine tahsis eder (3/74).

خَصَاصُ اْلبَيْتِ : Evin fürcesi, aralığı veya açıklığı.” Kapanmamış olan fakirlik, muhtaçlık veya ihtiyaç gediği” خَلَّةٌ kelimesi ile ifade edildiği gibi aynı şekilde خَصَاصَةٌ kelimesi ile de ifade edilmiştir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: وَيُؤْثِرُونَ عَلَى أنْفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌ Kendilerinin ihtiyaçları olsa dahi îsar ile nefislerine tercih ederler (59/9).

خُصٌّ : Kamışlardan ya da ağaçlardan yapılmış ev, kulübe veya huğ. İçi خَصَاصَةٌ’den yani aralıklardan veya açıklıklardan görüldüğünden dolayı böyle adlandırılmıştır. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

خَصَّ (geniş zaman يَخُصُّ mastar ismi  خُصُوصِيَّةٌ ve خَصٌّ):

خَصَّ اَوْ اِخْتَصَّ فُلَانًا بِالشَّىْءِ : O şeyle onu diğerlerinden ayırt etti; o şeyi yalnızca ona tahsis etti.

خَصَّهُ بِالْوُدِّ : Onu sevgiyle ayrı tuttu.

خَصَّهُ بِكَذَا : Ona büyük miktarda bir şey verdi.

خَصَّهُ اَوْ اِخْتَصَّهُ لِنَفْسِهِ : O kişiyi veya şeyi yalnızca kendine ayırdı, aldı, seçti.

اِخْتَصَّهُ onu ayrı tuttu manasına da gelmektedir.

اِخْتَصَّهُ لَهُ : O şey yalnızca ona aitti.

خَصَّ (mastar ismi  خَصَاصَةٌ) : Fakirdi; ihtiyaç halindeydi ya da o hale geldi.

خَصَاصَةٌ : Bir kapı, elek vb. şeylerdeki bir yarık veya delik; bir bulut veya bulutlar; yoksulluk, ihtiyaç; darlık veya zorluk; şer bir durum; susuzluk; açlık.

خَاصٌّ (eşanlamlısı: خَاصَّةٌ ve çoğul hali خَوَاصُّ) : Seçim, seçkin.

خَوَاصُّ النَّاسِ : Seçkin insanlar.

خَاصَّةً Hususan, hususi olarak, sadece, yalnız. عَامَّةً ‘in zıddıdır.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
اِخَتَصَّ fiil-VIII 2 Ait ve mahsus kıldı, (ب) tahsis etti 3/74
خَاصَّةٌ isim 1 Hususen, sadece, yalnız 8/25
خَصَاصَةٌ isim 1 Fakirlik, muhtaç olmak 59/9

Toplam 4

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • خَصَّ
  • خَاصٌّ
    • مَخْصُوصٌ > bu kök
  • خَاصَّةٌ
  • خُصٌّ
    • كُوخٌ
  • خَصَاصَةٌ
  • خُصُوصِيٌّ
    • شخْصِيٌّ > bak: ش خ ص
    • خَاصٌّ > bu kök
    • ذَاتِيٌّ

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Hâss خَاصّ 1: Azlık, kıllet. 2: Hususi. Halis. Kıymetli ve ileri gelen mühim yakınların topluluğu. Mahsus, özel. Çoğul: Havâss
Hâssa خَاصَّة Özgülük, özellik, hâsiyet. Bil-hâssa, Hâssaten
Husûs(î) خُصُوصِيّ 1: Konu, madde.  2: Özellik, yön. Bir şeyin sairlerinden ayrıldığını ve temyizini bildiren cihet ve keyfiyet.
Husûsiyet خُصُوصِيَّة 1: Özellik.  2: İleri derecede tanışıklık, ahbaplık, yakınlık.
Hasâse خَصَاصَة Yoksulluk.
Mahsûs مَخْصُوص 1: Yalnız birine veya bir şeye özgü. Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır. Özel. 2: Bilerek, isteyerek, kasten.  3: Şaka olarak, şakadan.
Tahsîs تَخْصِيص Bir şeyi bir kimseye veya bir yere ayırmak. Belli bir gaye için kullanmak.
Mütehassıs مُتَخَصِّص Uzman. Bir işin hakikatini, içyüzünü çok iyi bilen. Bir meslekte mahir olan. Has ve mahsus olan.
İhtisâs اِخْتِصَاص 1: Uzmanlık, uzmanlaşma.  2: Kendine mahsus kılmak.
Haseki ——— 1: Bir görevde eskimiş olanlara verilen san. 2: Bostancı ocağının küçük aşamalı subayları. 3: Sarayda padişahın gözüne ve gönlüne girmiş olan karavaş. 4: Hükümdarların hizmetine tahsis edilmiş şahıs ve zümrelere verilen ad.

Haseki kelimesi Arapça hâss خاصّ “seçkin, seçilmiş” sözcüğü ile Farsça “bir tanesi” anlamına gelen -agī ekinin birleştirilmesi suretiyle türetilmiştir. (Nişanyan Sözlük) 

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

إِخْتَصَّ : Fiil-VIII.

2:105 وَاللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ
Diyanet Meali: Oysa Allah, rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf sahibidir.
3:74 يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ
Diyanet Meali: O, rahmetini dilediğine has kılar. Allah, büyük lütuf sahibidir.*

خَاصَّةٌ : İsim.

8:25 وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً
Diyanet Meali: Sadece içinizden zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının. 

خَصَاصَةٌ : İsim.

59:9 وَيُؤْثِرُونَ عَلَىٰ أَنْفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌ
Diyanet Meali: Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler.