ر ف د

KÖK HARFLER: ر ف د

ANLAM: 

رَفَدَ : Birisine bir ihsanda bulunmak; yardımda bulunmak, yardım etmek. Ona bir ihsan veya başka bir şey ile destekte bulunmak. Bir şeye dayanmak.

AÇIKLAMA:

رِفْدٌ : Yardım veya destek ve atiyye, hediye. رَفْدٌ kelimesi ise, “yardım etmek veya desteklemek; vermek veya bir atiyye, hediye vermek” anlamlarında bir mastardır.

مِرْفَدٌ : İçine yiyecek türünden bir رِفْدٌ (yardımın veya atiyyenin, hediyenin) konduğu kap. Bundan dolayı “kadeh, kase” kelimesiyle 

açıklanmıştır.

رَفَدْتُهُ : Ona رِفْدٌ’i (atiyyeyi, hediyeyi) verdim veya teslim ettim.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur: بِئْسَ الرِّفْدُ الْمَرْفُودُ : Verilen bağış, ne kötü bir bağıştır (11/99).

أَرْفَدْتُهُ : Ona, kendisinden azar azar alacağı bir رِفْدٌ verdim veya tahsis ettim. Bu anlamlarıyla رَفَدَهُ ve أَرْفَدَهُ fiilleri سَقَاهُ ve أَسْقَاهُ fiillerine benzer.

رُفِدَ فُلاَنٌ sözü müsteâr olarak “kendisine reislik, başkanlık verilen kişi” için kullanılır. “Kendisine reislik, başkanlık verilen kişiye” de مُرْفَدٌ denir.

رَفُودٌ : Sütünün çokluğundan dolayı مِرْفَدٌ’i (kabı, kadehi veya kaseyi) sütle dolduran dişi deve. Görüldüğü üzere kelime فَعُولٌ vezninde فَاعِلٌ anlamındadır.

مَرَافِيدُ kelimesinin “ne yazın ne de kışın sütü kesilmeyen dişi develer ve koyunlar” anlamında olduğu söylenmiştir.

تَرَافَدُوا : Yardımlaştılar ya da birbirlerini desteklediler.

رِفَادَةٌ kelimesi de buradan gelir ki “hacılara yapılan yardımı” ifade eder. Cahiliye döneminde Kureyş’in yoksul hacılar için buğday, kuru üzüm ve نَبِيذٌ denen içecekten satın alınması amacıyla çıkarıp verdikleri bağıştır. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

رَفَدَ (geniş zaman يَرْفِدُ mastar ismi رَفْدٌ):

رَفَدَهُ ve اَرْفَدَهُ : Ona bir ihsanda bulundu; ona yardımda bulundu, destekte bulundu; ona bir ihsan veya başka bir şey ile yardımda bulundu; o şeye dayandı.

رَفَدَ الْجِدَارَ : Duvarı destekledi.

رِفْدٌ : Bir ihsan; bir bağış; destek, yardım veya iane, ihsan veya başka bir şeyle yardım veya destek; bir pay, hisse veya kısım; geniş bir kadeh.

هُوَ كَثِيرُ الْاَرْفَادِ : Bir çok ihsana sahip bir kişidir.

مَرْفُودٌ (ismi meful): İhsan eylenmiş bir kimse.

رَافِدٌ : Desteklerde bulunan bir kimse; makam olarak bir kraldan sonra gelen ve yokluğunda onun yerini alan kişi.

اَلرَّافِدَانِ : Dicle ve Fırat.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
رِفْدٌ isim 1 Atâ, bahşiş, yardım. 11/99
مَرْفُودٌ isim 1 Verilen, yapılan yardım. 11/99

Toplam 2

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Rifd رِفْد Bahşiş. Çoğul: Rufûd
Rifâde رِفَادَة 1: Yara üstüne sarılan bez. 2: Ziyafet.
Merfûd مَرْفُود İhsan edilmiş, armağan olarak verilmiş, bağışlanmış şey.
Terâfüd تَرَافُد Birbirine yardım etme. Yardımlaşma.
İrfâd إِرْفَاد 1: Yardım etme, bağışta bulunma. Hediye verme. 2: Kazanma.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

رِفْدٌ : İsim.

11:99 وَأُتْبِعُوا فِي هَٰذِهِ لَعْنَةً وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ بِئْسَ الرِّفْدُ الْمَرْفُودُ
Diyanet Meali: Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lânete uğratıldılar. Ne kötü destektir onlara verilen destek! *

مَرْفُودٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl.

11:99 وَأُتْبِعُوا فِي هَٰذِهِ لَعْنَةً وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ بِئْسَ الرِّفْدُ الْمَرْفُودُ
Diyanet Meali: Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lânete uğratıldılar. Ne kötü destektir onlara verilen destek! *