KÖK HARFLER: ش ح ح
ANLAM:
شَحَّ : Cimri, pinti, tamahkar olmak; uç derecede veya kabahatli bir arzuyla cimri veya tamahkar olmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
شَحَّ (geniş zaman يَشَحُّ ve يَشُحُّ ve يَشِحُّ mastar isim شُحٌّ ve شَحٌّ ve شِحٌّ): Cimri, pinti veya tamahkar idi ya da o hale geldi; en uç derecede cimri veya tamahkar idi ya da o hale geldi.
هُوَ يَشُحُّ بِمَالِهِ اَوْ عَلَى مَالِهِ : Malı mülkü hususunda cimridir.
شُحٌّ : Cimrilik, eli sıkılık; tamah veya doymazlık.
اَشِحَّةٌ (aynı zamanda şu şekilde: شِحَاحٌ ve اَشِحَّاءُ şu sözcüğün çoğul halidir: شَحِيحٌ ) cimri, pinti veya tamahkar; aşırı düşkünlük veya kabahatli bir açgözlülük.
هُوَ شَحِيحٌ بِشَىْءٍ اَوْ عَلَى شَىْءٍ : Bir şey hususunda cimridir.
اَرْضٌ شَحَاحٌ : Aşırı yağmur olmadığı sürece üzerinde su akmayan toprak.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
|
شُحٌّ | isim | 3 | Kıskançlık. Cimrilik, eli sıkılık. Tamah veya doymazlık. | 59/9 |
|
اَشِحَّةٌ | isim | 2 | Cimri, pinti; tamahkar; aşırı düşkünlük; açgözlülük. (Çoğul) | 33/19 | Tekili: شَحِيحٌ |
| Toplam | 5 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Benzer Manada Kelimeler
- شَحَّ
- شُحٌّ
- شَحِيحٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Şahîh | شَحِيح | Bahil kişi. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
شُحٌّ : İsim.
4:128 | وَالصُّلْحُ خَيْرٌ وَأُحْضِرَتِ الْأَنْفُسُ الشُّحَّ |
Diyanet Meali: | Uzlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler ise kıskançlığa ve bencil tutkulara hazır (elverişli) kılınmıştır. |
59:9 | وَمَنْ يُوقَ شُحَّ نَفْسِهِ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ |
Diyanet Meali: | Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. |
64:16 | وَمَنْ يُوقَ شُحَّ نَفْسِهِ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ |
Diyanet Meali: | Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. |
اَشِحَّةٌ : İsim. Çoğul. Tekili: شَحِيحٌ
33:19 | أَشِحَّةً عَلَيْكُمْ فَإِذَا جَاءَ الْخَوْفُ رَأَيْتَهُمْ يَنْظُرُونَ إِلَيْكَ |
Diyanet Meali: | Size katkıda cimri davranarak savaşa pek az gelirler. Korku geldiğinde ise, (üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimse gibi gözleri dönerek) sana baktıklarını görürsün. |
33:19 | فَإِذَا ذَهَبَ الْخَوْفُ سَلَقُوكُمْ بِأَلْسِنَةٍ حِدَادٍ أَشِحَّةً عَلَى الْخَيْرِ |
Diyanet Meali: | Korku gidince de ganimete karşı aşırı düşkünlük göstererek sizi keskin dillerle incitirler. |