ح ج ز

KÖK HARFLER:  ح ج ز

ANLAM: 

حَجَزَ : Bir kişi veya şeye engel olmak, mani olmak, engel teşkil etmek; alıkoymak, mahrum bırakmak.

AÇIKLAMA:

حَجْزٌ : Aralarını ayıracak bir ayırıcı vasıtasıyla veya aralarını ayırarak iki nesnenin birbirine ulaşmasına mani olmak, bunu engellemek. Fiil olarak حَجَزَ بَيْنَهُمَا şeklinde kullanılır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: وَجَعَلَ بَيْنَ الْبَحْرَيْنِ حَاجِزاً Ve (farklı yoğunluktaki) iki deniz arasına bir engel, set koymuştur (27/61). 

حِجَاز : Böyle adlandırılmasının nedeni Şam’la Bâdiye arasında bir engel (حَاجِزٌ ) olmasıdır. 

Yüce Allah şöyle buyurmuştur: فَمَا مِنْكُمْ مِنْ أحَدٍ عَنْهُ حَاجِزِينَ Sizden hiçbiriniz de onu koruyamazdınız (69/47).. Buradaki حَاجِزِينَ kelimesi çoğul yerinde gelmiş, tekil bir kelimenin (أحَد) sıfatıdır. 

حِجَازٌ : Devenin belinden bukağılığına, bileğine bağlanan ip. 

“Menetme, engelleme” anlamı esas alınarak, “Filan kişi şöyle bir şeyden imtina etti, kendini men etti” anlamında اِحْتَجَزَ فُلاَنٌ عَنْ كَذَا ve “Peştemalini beline bağladı” anlamına gelen اِحْتَجَزَ بِإِزَارِهِ denmiştir.” Şalvardaki uçkurluğa” حُجْزَةُ السَّرَاوِيلِ denmesi de buradan gelir. 

“Eğer birbirinizin savaşmasını karşılıklı olarak engellemek istiyorsanız, bu, savaştan önce olsun” anlamında إِنْ أرَدْتُمُ الْمُحَاجَزَةَ فَقَبْلَ الْمُنَاجَزَة denmiştir. 

Ayrıca “onların arasını ayır” anlamında حَجَازَيْكَ denmiştir. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

حَجَزَ (geniş zaman يَحْجُزُ ve يَحْجِزُ mastar ismi حَجَزٌ ve حَجِيزٌ ve حِجَازَةٌ):

حَجَزَهُ : O kişi veya şey o kişi veya şeye engel oldu, mani oldu, engel teşkil etti, alıkoydu, mahrum bıraktı.

حَجَزَ بَيْنَهُمَا : O kişi veya şey, ikisinin arasına bir set, duvar, çit, bölme, engel veya bir sınır olarak girdi ya da teşkil etti, onları ayırdı, birbirine dönük iki şeyi veya iki kişiyi ayırdı.

حَاجِزٌ : Birbirine dönük iki şey arasında bir set, bir duvar, bir çit, bir bölme veya sınır olarak duran şey.

حِجَازٌ da bu şekilde bilinmektedir, çünkü Necid ve Gur arasında ya da Necid ve Sahra arasında ya da Gur ve Suriye arasında ya da Necid ve Tihame arasında bir set oluşturmaktadır.

الحَاجِزُ : (İsmi fail) engel.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
حَاجِزٌ isim 2 Men eden 27/61

Toplam 2

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Hacz (Haciz) حَجْز Men etmek. Mani olmak.
Hâciz حَاجِز Bir alacağın ödenmesi için borçlunun parasına, aylığına veya malına icra dairesi tarafından el konulması.
Mahcûz مَحْجُوز Haciz altına alınmış, hacizli.
Hicâz حِجَاز 1: Klasik Türk müziğinde dügâh perdesinde karar kılan bir makam. 2: Arabistan’da Mekke-i Mükerreme ile Medine-i Münevvere’nin bulunduğu mıntıka.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

حَاجِزٌ : İsim. İsm-i Fâil.

27:61 وَجَعَلَ خِلَالَهَا أَنْهَارًا وَجَعَلَ لَهَا رَوَاسِيَ وَجَعَلَ بَيْنَ الْبَحْرَيْنِ حَاجِزًا
Diyanet Meali: (Yahut yeryüzünü karar kılma yeri yapan), içinde nehirler akıtan, onun için oturaklı dağlar yapan ve iki denizin arasına bir engel koyan mı? 
69:47 فَمَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ عَنْهُ حَاجِزِينَ
Diyanet Meali: Hiçbiriniz de bu cezayı engelleyip ondan savamazdı. *