KÖK HARFLER: ف ر ج
ANLAM:
فَرَجَ : Bir boşluk veya gedik yaratmak için bir şeyi açmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
فَرَجَ | fiil-I | 1 | Yardı | 77/9 | Meçhul: فُرِجَ |
فَرْجٌ | isim | 8 | Gedik, çatlak, yarık, delik, ırz, avret yeri | 21/91 | Çoğul: فُرُوجٌ |
| Toplam | 9 |
|
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Ferc | فَرْج | Yarık, çatlak. Korkulacak yer. Ud yeri. Dişi tenasül aleti. | Çoğulu: Fürûc |
Ferrûc (Pilic, Feric) | فَرُّوج | Tavuk pilici. Keklik yavrusu. Taze, körpe. Küçük çocuk gömleği.Üste giyilen ensesinde yırtmacı olan kaftan. Ferace. |
|
Ferâce | فَرَاجَة | Kadınların sokakta giydikleri, mantoya benzer, arkası bol, yakasız, çoğu kez eteklere kadar uzayan üst giysisi. |
|
Tefrîc | تَفْرِيج | Gönül açmak. |
|
İfrâc | إِفْرَاج | Açılma, ayrılma. |
|
Teferrüc | تَفَرُّج | Açılma. |
|
Müteferric | مُتَفَرِّج | Gezinen, dolaşan. |
|
İnfirâc | اِنْفِرَاج | Gam ve gussadan kurtulma, açılma. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
فَرَجَ : Fiil-I. Meçhul: فُرِجَ
77:9 | وَإِذَا السَّمَاءُ فُرِجَتْ |
Diyanet Meali: | Gök yarıldığı zaman, * |
فَرْجٌ : İsim. Çoğulu: فُرُوجٌ
21:91 | وَالَّتِي أَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فِيهَا مِنْ رُوحِنَا |
Diyanet Meali: | Irzını korumuş olan kadını da (Meryem’i de) hatırla. Ona ruhumuzdan üflemiştik. |
23:5 | وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ |
Diyanet Meali: | Onlar ki, ırzlarını korurlar. * |
24:30 | قُلْ لِلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ |
Diyanet Meali: | Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. |
24:31 | وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ |
Diyanet Meali: | Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. |
33:35 | وَالْحَافِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَالْحَافِظَاتِ وَالذَّاكِرِينَ اللَّهَ كَثِيرًا وَالذَّاكِرَاتِ أَعَدَّ اللَّهُ لَهُمْ مَغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا |
Diyanet Meali: | Şüphesiz … namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır. |
50:6 | كَيْفَ بَنَيْنَاهَا وَزَيَّنَّاهَا وَمَا لَهَا مِنْ فُرُوجٍ |
Diyanet Meali: | Onu nasıl bina ettik, nasıl donattık! Onda hiçbir düzensizlik ve eksiklik yoktur. |
66:12 | وَمَرْيَمَ ابْنَتَ عِمْرَانَ الَّتِي أَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فِيهِ مِنْ رُوحِنَا |
Diyanet Meali: | Allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz İmran kızı Meryem’i de (inananlara örnek gösterdi). |
70:29 | وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ |
Diyanet Meali: | Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir. * |