ث و ر

KÖK HARFLER:  ث و ر

ANLAM: 

ثَارَ : (Tozlar v.b.) kalkmak, yayılmak, yükselmek, meydana çıkmak.

AÇIKLAMA:

Kök mana “tozun havaya kalkması, yükselmesi, yayılması”dır. Öküz anlamındaki “sevr” kelimesi, öküzün toprağı sürerken tozu havaya kaldırmasından dolayı bu hayvana isim olarak verilmiştir. İf’âl bâbındaki “esâre” fiili de “toprağı sürmek, pullukla kazarak ve tohum ekerek toprağı işlemek” anlamlarına gelir.

DİĞER BAZI TÜREVLER:

ثَارَ (geniş zamanlı يَثُورُ mastar isim ثَوْرٌ):

ثَارَ الْغُبَارُ : Tozlar kalktı, yayıldı veya yükseldi ve meydana çıktı.

ثَارَ الدُّخَانُ : Duman yükseldi.

ثَارَ الْجَرَادُ : Çekirge ortaya çıktı.

ثَارَ اِلَيْهِ : Ona doğru fırladı; ona saldırdı.

ثَارَ الْمَاءُ : Sular fışkırdı.

ثَارَتِ الْفِتْنَةُ بَيْنَهُمْ : Aralarında geçimsizlik başladı.

ثَارَتْ نَفْسُهُ : Kusacak gibi oldu.

اَثَارَهُ : O şeyi veya kişiyi kaldırdı, kışkırttı, tahrik etti.

اَثَارَ الْاَرْضَ : Toprağı sürdü; pullukla kazarak ve tohum ekerek toprağı işledi.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
أَثَارَ fiil-IV 5 Tahrik etti, (toz) kopardı, yaydı, (ziraat veya başka şey için yeri) sürdü, alt üst etti 30/9

Toplam 5

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • ثَارَ (a)
  • ثَارَ (b)
    • سَطَعَ
  • أَثَارَ
  • مَثَارٌ
  • ثَوْرَةٌ

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Sevr ثَوْر Öküz, boğa.
Severân ثَوَرَان Tozun, dumanın kalkması.
Tesvîr تَثْوِير Tozutma.
İsâre إِثَارَة Tozu havaya kaldırmak.

Sitte-i sevir: Öküz soğuğu. “Geleneksel takvime göre Boğa burcunda (Mart-Nisan) görülen altı günlük soğuklardır.” [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] (Nişanyan Sözlük) 

Sevr (öküz) kelimesi, ثار : “azdı, çığırından çıktı” fiilinden türetilmiştir. (Nişanyan Sözlük)

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَثَارَ : Fiil-IV.

2:71 إِنَّهُ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٌ لَا ذَلُولٌ تُثِيرُ الْأَرْضَ وَلَا تَسْقِي الْحَرْثَ
Diyanet Meali: “Rabbim diyor ki; o, çift sürmek, ekin sulamak için boyunduruğa vurulmamış bir sığırdır.” 
30:9 كَانُوا أَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَأَثَارُوا الْأَرْضَ وَعَمَرُوهَا
Diyanet Meali: Onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler. Yeryüzünü sürüp işlemişler ve orayı (kendilerinin imar ettiğinden daha çok) imar etmişlerdi. 
30:48 اللَّهُ الَّذِي يُرْسِلُ الرِّيَاحَ فَتُثِيرُ سَحَابًا
Diyanet Meali: Allah, rüzgârları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. 
35:9 وَاللَّهُ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ فَتُثِيرُ سَحَابًا فَسُقْنَاهُ إِلَىٰ بَلَدٍ مَيِّتٍ
Diyanet Meali: Diyanet Meali : 35.9 – Allah, rüzgârları gönderendir. Onlar da bulutları hareket ettirir. Biz de bulutları ölü bir toprağa sürer (ve onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltiriz). 
100:4 فَأَثَرْنَ بِهِ نَقْعًا
Diyanet Meali: Orada tozu dumana katanlara...*