د ه ي

KÖK HARFLER: د ه ي

ANLAM: 

دَهَى : Kurnaz olmak, mükemmel bir karar verme yetisine haiz olmak. Birisine kurnazlık atfetmek, onu ıstırap verici veya korkunç bir şey, hadise veya kaza ile cezalandırmak. Başına bir badire gelmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
أَدْهَى isim 1 Daha korkunç, en korkunç, vahim, ıstırap verici 54/46

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • دَهَى (a)
  • دَهَى (a)
  • دَهَاءٌ
    • جَهْلٌ > bak: ج ه ل
    • غَبَاءٌ
    • حُمْقٌ
    • رُعُونَةٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Dehy (Dehâ) دَهْى (دَهَى) Kişinin fikir ve ferasetinin isabetli ve doğru olması. 
Dehâet دَهَائَة Dahilik, deha sahibi olma. Zekilikte, anlayışlılıkta çok yüksek olma.
Dâhî دَاهِى Olağanüstü yeteneği ve yaratıcı gücü olan kimse, deha.
Dâhiye دَاهِيَة 1: Musibet, felaket. 2: Çok kurnaz adam.
Tedehhî تَدَهِّى Dahileşme.
Mütedehhî مُتَدَهِّى Üstün zekalı ve anlayış sahibi gibi harekette bulunan.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَدْهَى : İsim. Sıfat.

54:46 بَلِ السَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَالسَّاعَةُ أَدْهَىٰ وَأَمَرُّ
Diyanet Meali: Hayır, kıyamet, onların (görecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha müthiş ve daha acıdır.*