ف ه م

KÖK HARFLER: ف ه م

ANLAM: 

فَهِمَ : Bir şeyi kavramak; o şeyi aklıyla bilmek; onun anlamını idrak etmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

فَهِمَ (geniş zaman يَفْهَمُ mastar isim فَهْمٌ ve فَهَمٌ ve فَهَامَةٌ):

فَهِمَهُ : O şeyi kavradı; o şeyi aklıyla bildi; onun anlamını idrak etti (eşanlamlısı عَقَلَهُ ve عَلِمَهُ ve عَرَفَهُ بِالْقَلْبِ).

فَهِمَ عَنْهُ : Dediği şeyi anladı.

فَهُمَ : Çok anlayışlıydı ya da o hale geldi.

فَهَّمْتُهُ : Ona bir şeyi kavrattım ya da bildirdim.

فَهِيمٌ : Çok anlayışlı.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
فَهَّمَ fiil-II 1 Tefhim etti, anlamasını sağladı 21/79

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • فَهِمَ
    • جَهِلَ > bak: ج ه ل
    • رَعُنَ
    • حَمُقَ
    • غَبِيَ
  • فَهَّمَ
    • جَهَّلَ > bak: ج ه ل
    • أَفْسَدَ > bak: ف س د
    • أَغْبَى

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Fehm (Fehim) فَهْم Anlayış.  Çoğulu: Mefâhîm
Fehîm فَهِيم Anlayışlı.
Fehîme فَهِيمَة Anlayış.
Fehmî فَهْمِى Anlayış, kavrayışla ilgili.
Mefhûm مَفْهُوم Kavram, fehmedilen.
Tefhîm تَفْهِيم Anlatmak. Bildirmek.
Müfehhim مُفَهِّم Tefhim eden. Anlatan.
Müfâheme مُفَاهَمَة Anlaşma.
İfhâm إِفْهَام Anlatmak. Maksadı bildirmek.
Tefehhüm تَفَهُّم Farkına varmak. İdrak eylemek.
Tefehhümât تَفَهُّمَات Farkına varmalar.
Tefâhüm تَفَاهُم İnceden inceye araştırma.
İnfihâm اِنْفِهَام Anlaşılma, fehmedilme.
İftihâm اِفْتِهَام Kavrama, anlama. Fehmetme.
İstifhâm اِسْتِفْهَام Soru.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

فَهَّمَ :  Fiil-II. 

21:79 فَفَهَّمْنَاهَا سُلَيْمَانَ وَكُلًّا آتَيْنَا حُكْمًا وَعِلْمًا
Diyanet Meali: Biz hüküm vermeyi Süleyman’a kavratmıştık. Zaten her birine hükümranlık ve ilim vermiştik.