KÖK HARFLER: ذ ك و
(ذ ك و – ذ ك ي)
ANLAM:
ذَكَا : Hayvanı kesmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
ذَكَا (geniş zaman يَذْكُو mastar isim ذَكَاةً):
ذَكَا الذَّبِيحَةَ : Hayvanı (ذَبْحٌ ) kesti ve ذَكَّى الذَّبِيحَةَ : Şeriatın belirttiği üzere hayvanı kesti.
اَلتَّذْكِيَةُ (mastar isim). diğer her tür biçim hariç olmak üzere kanunda bir hayatın belirli bir biçimde ortadan kaldırılması için kullanılmaktadır.
ذَكَّى الرَّجُلُ : Yaşı ilerledi ve bedeni büyüdü veya şişman hale geldi.
ذَكِىَ (geniş zaman: يَذْكَى): Zekası keskinleşti; çevik bir anlayışa, algıya veya zekaya sahip oldu.
اَذْكِيَاءُ (çoğulu: ذَكِىٌّ): Keskin veya çabuk kavrayan bir zekaya sahip olma.
رَائِحَةٌ ذَكِيَّةٌ : Güçlü veya keskin bir koku.
ذَكَاءٌ : Zekanın keskinliği.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
ذَكَّي | fiil-II | 1 | Şeriatın belirttiği şekilde hayvanı kesti | 5/3 |
| Toplam | 1 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- ذَكَى (a)
- ذَكَى (b)
- ذَكَى (c)
- فَاحَ
- ذَكِيٌّ
Zıt Manada Kelimeler
- ذَكِيٌّ
- غَبِيٌّ
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Zekâ | ذَكَاء | İnsanın düşünme, akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tümü; dirayet, zeyreklik, feraset. |
Zekî | ذَكِيّ | Anlayışlı, kavrayışlı, zeka sahibi. |
Tezkiye | تَذْكِيَة | 1: Tamam etmek. 2: Boğazlamak. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
ذَكَّي : Fiil-II.
5:3 | وَمَا أَكَلَ السَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ |
Diyanet Meali: | Yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar… |