ش ع ب

KÖK HARFLER: ش ع ب

ANLAM: 

شَعَبَ : Bir şeyi toplamak ya da birleştirmek. O şeyi ayırmak, ayrıştırmak ya da bölmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

شَعَبَ (geniş zaman يَشْعَبُ mastar isim شَعْبٌ):

شِعْبٌ : İki dağ arasındaki bir yol veya vadi.

شَعَبَ الشَّىْءَ : O şeyi topladı ya da birleştirdi; o şeyi ayırdı, ayrıştırdı ya da böldü.

تَفَرَّقَ شَعْبُهُمْ : Birlikleri dağıldı, kabileleri ayrıldı.

اِلْتَأَمَ شَعْبُهُمْ : Ayrılıkları bitti, kabileleri bir araya geldi.

شَعَبَ : Telafi etti ya da halletti; zarar verdi ya da bozdu.

شَعَبَ الشَّىْءُ : O şey ortaya çıktı.

شَعَبَ الرَّجُلُ : O kimse öldü.

اِشْعَبْ لِى شُعْبَةً فِى الْمَالِ : Bana malın bir kısmını ver.

شَعْبٌ (çoğul hali: شُعُوبٌ): Yığın veya birlik; ayırma veya bölme; büyük bir kabile (قَبِيلَةٌ عَظِيمَةٌ ya da حَىٌّ عَظِيمٌ ) ; bir çatlak; mesafe veya uzaklık.

شَعْبٌ bir ulus, millet, halk, ırk veya insan familyası, manasına da gelmektedir.

شُعْبَةٌ : Bir parça, bölme; bir ağacın ayrı olarak büyüyen bir dalı; bir dağda bulunan bir yarık (çoğulu: شُعَبٌ).

شُعْبَةٌ مِنْ شَعْرٍ : Bir saç lülesi.

مَسْئَلَةٌ كَثِيرَةُ الشُّعَبِ : Birçok dalı olan bir soru.

شُعَبُ الدَّهْرِ : Zamanın getirdiği değişiklikler.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnekAçıklama
شُعَبٌisim1Millet, ırk (çoğul)49/13Tekili: شُعْبَةٌ 
شُعُوبٌisim1Şube, bölüm, kısım (çoğul)77/30Tekili: شَعْبٌ 

Toplam2


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • تَشَعَّبَ
    • تَفَرَّعَ > bak: ف ر ع
    • اِسْتَشْرَى > bak: ش ر ي
    • تَفَاقَمَ
    • اِسْتَفْحَلَ
  • شَعْبٌ
  • شُعْبَةٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • تَشَعَّبَ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Şa’b شَعْب Halk. Kabile. Bir şeyin parçası. Bölünmüş şey. Çoğul: Şuûb
Şu’be شُعْبَة Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri. Çoğul: Şuab, Şiâb, Şuabât
Şuayb شُعَيْب Ashab-ı Eyke ile Medyen ahalisine gönderilen bir peygamberdir.
Şa’ban شَعْبَان Ay takviminin sekizinci ayı, üç ayların ikincisi.
İnşiâb اِنْشِعَاب Şubelendirme. Ayırma. Şubelere ayrılma.
Münşaib مُنْشَعِب Şubelenen, dallanan, çatallanan, kollara ayrılan, ayrılmış. Bölük bölük, kol kol, kısım kısım olan.

Şaban kelimesi, “yayılma ayı” anlamındadır. (Nişanyan Sözlük)

Şube kelimesi, “1. dal, 2. bölüm, kısım, departman, bir gövdenin bölündüğü kısımlar” anlamındadır. (Nişanyan Sözlük) 

Şuayb kelimesi bu kökten türemiştir.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

شُعَبٌ : İsim. Çoğul. Tekili: شُعْبَةٌ 

77:30 انْطَلِقُوا إِلَىٰ ظِلٍّ ذِي ثَلَاثِ شُعَبٍ
Diyanet Meali: “Üç kola ayrılmış gölgeye gidin..” *

شُعُوبٌ : İsim. Çoğul. Tekili: شَعْبٌ

49:13 وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا
Diyanet Meali: Ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık.