KÖK HARFLER: ن ك ب
ANLAM:
نَكَبَ: Yoldan sapmak, ayrılmak ya da dönmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
نَكَبَ (geniş zaman يَنْكُبُ mastar isim نُكُوبٌ):
نَكَبَ عَنْهُ اَوْ عَنِ الطَّرِيقِ : Oradan veya yoldan saptı, ayrıldı ya da döndü.
نَكَبَ عَلَى قَوْمِهِ : Halkının üzerinde o bir omuz (amir, destek, yardımcı) idi ya da o sıfatla hareket etti.
نَاكِبٌ : Sapan, dönen, yan çizen. Doğru yoldan sapan.
مَنْكِبٌ : Omuz başı, omuz; herhangi bir şeyin tarafı; bir yanı veya bir bitişik kısmı veya yolu (çoğul hali مَنَاكِبُ).
هَزُّوا مَنَاكِبَهُمْ : Omuz eklemlerini salladılar, yani çok sevindiler, kıvançlı ve mutlu idiler.
سِرْنَا فِى مَنْكِبٍ مِنَ الْاَرْضِ : O memleketin bir yanından veya yan tarafından yolculuk ettik.
مَنْكِبٌ halkın amiri, destekçisi veya yardımcısı, manasına da gelmektedir.
مَنَاكِبُ الاَرْض : Yerin omuz başları: Dağlar, etraf (kıyılar, köşeler).
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
مَنَاكِبُ | isim | 1 | Omuz başı (Çoğul). | 67/15 | Tekili: مَنْكِبٌ |
نَاكِبٌ | isim | 1 | Sapan, dönen, yan çizen. | 23/74 | |
| Toplam | 2 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- نَكَبَ (a)
- نَكَبَ (b)
- نَكِبَ
- مَنْكِبٌ
- عَاتِقٌ
- كَتِفٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Nekb | نَكْب | Musibet ve kedere uğrama. Meyletmek, eğilmek. Udul etmek. |
|
Nekbet | نَكْبَة | Talihsizlik. Düşkünlük, felaket. | Çoğulu: Nekebât, Nükûb |
Nikâbet | نِكَابَة | Rüzgarın ters yönlerden esmesi. |
|
Menkib | مَنْكِب | Omuzbaşı. Omuz ile kol kemiğinin birleştiği yer. | Çoğulu: Menâkib |
Menâkib | مَنَاكِب | Yollar. Omuzlar. | Menkib’in çoğulu |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
مَنَاكِبُ : İsim. Çoğul. Tekili: مَنْكِبٌ
67:15 | هُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ ذَلُولًا فَامْشُوا فِي مَنَاكِبِهَا |
Diyanet Meali: | O, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün.. |
نَاكِبُونَ :İsim. İsm-i Fâil. Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: نَاكِبٌ
23:74 | وَإِنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ عَنِ الصِّرَاطِ لَنَاكِبُونَ |
Diyanet Meali: | Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan çıkmaktadırlar. * |