ح ذ ر

KÖK HARFLER:  ح ذ ر

ANLAM: 

حَذِرَ : Dikkatli, ihtiyatlı, tedbirli olmak; tetikte olmak, dikkat göstermek; bir hazırlanma durumunda olmak; çekinmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

حَذِرَ (geniş zamanlı يَحْذَرُ mastar ismi حَذَرٌ): Dikkatli, ihtiyatlı veya tedbirliydi; tetikteydi; dikkat gösterdi; bir hazırlanma durumundaydı; çekiniyordu.

اِحْتَذَرَهُ اَوْ حَاذَرَهُ اَوْ حَذِرَهُ : O şeye karşı dikkatliydi; o şeye karşı tetikteydi; o şeye karşı hazırlandı ya da hazır olma durumundaydı; o şeyden çekindi.

حَذِرَ اَنْ يَفْعَلَهُ : O şeyi yapmaktan çekiniyordu.

حُذِرَ الْمَوْتُ : Ölüm bir korku unsuruydu.

حَاذَرَ الْمَوْتَ : Ölümden korkuyordu.

حَذَّرَ الْاَمْرَ : O şeye karşı onu uyardı ya da onu o şeyden korkuttu.

حَذَرٌ اَوْ حِذْرٌ : Dikkat, ihtiyat, tetikte olma; tedbirli olmak ya da özen göstermek; hazırlık durumu veya korku; silahlar.

اَخَذَ حِذْرَهُ : Dikkat gösterdi, dikkatliydi ya da tetikteydi.

حَذْرٌ ve حَذِرٌ ve حَاذِرٌ : Dikkatli; temkinli; tedbirli; hazır; dikkatli; hazırlık halinde; ürkeklik; silahlarla tam teçhizatlı.

مَحْذُورٌ : Korkulan bir şey (ismi meful).

وَقَاكَ اللّٰهُ كُلَّ مَحْذُورٍ : Rabbin seni korkunç olan her şeyden sakınsın.

مَحْذُورَةٌ : Korkulan bir felaket; bir topluluğa düşmanca saldırıda bulunan atlardan oluşan bir birlik; ani bir saldırı; bir ceza.

اَحْذَرُ مِنَ الْغُرَابِ : Kuzgunlardan daha dikkatli.

حَذَرَكَ زَيْدًا : Zeyd’den kendini sakın.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
حَذِرَ fiil-I 12 Sakındı, korundu, çekindi 9/64
حَذَّرَ fiil-II 2 Korkuttu, sakındırdı 3/30
حَذَرٌ isim 2 Sakınmak, (korkudan dolayı) korunmak, çekinmek 2/19
حَاذِرٌ isim 1 Sakınan, korunan, çekinen, uyanık 26/56
مَحْذُورٌ isim 1 Sakınılmış, korunmuş 17/57
حِذْرٌ isim 3 Tedbirli ve uyanık olma, hazırlıklı bulunma 4/71

Toplam 21

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • حَذِرَ
    • اِتَّقَى > bak: و ق ي
    • تَوَقَّى > bak: و ق ي
    • اِحْتَرَسَ > bak: ح ر س
    • حَاذَرَ > bu kök
    • اِحْتَرَزَ
  • حَذَّرَ
    • أَشْعَرَ > bak: ش ع ر
    • أَنْذَرَ > bak: ن ذ ر
    • نَبَّهَ
    • أَخْطَرَ
  • حَذَرٌ (a)
    • وِقَايَةٌ > bak: و ق ي
    • اِتِّقَاءٌ > bak: و ق ي
    • اِحْتِرَاسٌ > bak: ح ر س
    • مُحَاذَرَةٌ > bu kök
    • اِحْتِرَازٌ
  • حَذَرٌ (b)

Zıt Manada Kelimeler

  • حَذِرَ
  • حَذَّرَ
  • حَذَرٌ (a)
  • حَذَرٌ (b)
    • تَهَوُّرٌ > bak: ه و ر
    • اِنْدِفَاءٌ > bak: د ف أ
    • طَيْشٌ
    • نَزَقٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Hazer حَذَر 1: Çekinme. Zarar verebilecek şeyden kaçınma. Korunma.
Hâzir حَاذِر Korkan, korkak,
Hazûr حَذُور Çok dikkatli, çok çekingen.
Mahzûr مَحْذُور 1: Sakınca. 2: Engel.
Tahzîr تَحْذِير Sakındırma.
Muhazzir مُحَذِّر Tahzir eden. Sakındıran. Çekindiren.
İhtizâr اِحْتِذَار Korunmak. Sakınmak.
Muhtezir مُحْتَذِر Sakınan, çekinen. 
Tahazzür تَحَذُّر Sakınma, korunma, çekinme.
Mütehazzir مُتَحَذِّر  Sakınan, çekinen, dikkatli davranan.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

حَذِرَ : Fiil-I.

2:235 وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِي أَنْفُسِكُمْ فَاحْذَرُوهُ
Diyanet Meali: Şunu da bilin ki, Allah içinizden geçeni hakkıyla bilir. Onun için Allah’a karşı gelmekten sakının…
5:41 يَقُولُونَ إِنْ أُوتِيتُمْ هَٰذَا فَخُذُوهُ وَإِنْ لَمْ تُؤْتَوْهُ فَاحْذَرُوا
Diyanet Meali: Şöyle derler: “Eğer size şu hüküm verilirse, onu tutun. O verilmezse sakının.” 
5:49 وَاحْذَرْهُمْ أَنْ يَفْتِنُوكَ عَنْ بَعْضِ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ
Diyanet Meali: Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. 
5:92 وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَاحْذَرُوا
Diyanet Meali: Öyleyse Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin ve Allah’a karşı gelmekten sakının. 
9:64 يَحْذَرُ الْمُنَافِقُونَ أَنْ تُنَزَّلَ عَلَيْهِمْ سُورَةٌ تُنَبِّئُهُمْ بِمَا فِي قُلُوبِهِمْ
Diyanet Meali: Münafıklar, kalplerinde olan şeyleri, yüzlerine karşı açıkça haber verecek bir sûrenin üzerlerine indirilmesinden çekinirler. 
9:64 قُلِ اسْتَهْزِئُوا إِنَّ اللَّهَ مُخْرِجٌ مَا تَحْذَرُونَ
Diyanet Meali: De ki: “Siz alay ede durun! Allah, çekindiğiniz o şeyi ortaya çıkaracaktır.”
9:122 وَلِيُنْذِرُوا قَوْمَهُمْ إِذَا رَجَعُوا إِلَيْهِمْ لَعَلَّهُمْ يَحْذَرُونَ
Diyanet Meali: (Ne var ki mü’minlerin hepsi toptan seferber olacak değillerdir. Öyleyse onların her kesiminden bir grup da, din konusunda köklü ve derin bilgi sahibi olmak ve) döndükleri zaman kavimlerini uyarmak için (geri kalsa ya!)
24:63 فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَنْ تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ
Diyanet Meali: Artık onun emrine muhalefet edenler, başlarına bir belânın gelmesinden sakınsınlar.
28:6 وَنُرِيَ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا مِنْهُمْ مَا كَانُوا يَحْذَرُونَ
Diyanet Meali: Firavun’a, Hâmân’a ve ordularına, çekinegeldikleri şeyleri gösterelim.
39:9 أَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ آنَاءَ اللَّيْلِ سَاجِدًا وَقَائِمًا يَحْذَرُ الْآخِرَةَ
Diyanet Meali: (Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde hâlinde ve ayakta, ahiretten korkarak (ve Rabbinin rahmetini umarak) itaat ve kulluk eden mi? 
63:4 يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ
Diyanet Meali: Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! 
64:14 إِنَّ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ وَأَوْلَادِكُمْ عَدُوًّا لَكُمْ فَاحْذَرُوهُمْ
Diyanet Meali: Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olabilecekler vardır. Onlardan sakının. 

حَذَّرَ : Fiil-II.

3:28 وَيُحَذِّرُكُمُ اللَّهُ نَفْسَهُ وَإِلَى اللَّهِ الْمَصِيرُ
Diyanet Meali: Allah, asıl sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Çünkü dönüş Allah’adır.
3:30 وَيُحَذِّرُكُمُ اللَّهُ نَفْسَهُ وَاللَّهُ رَءُوفٌ بِالْعِبَادِ
Diyanet Meali: Yine Allah, sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Allah, kullarını çok esirgeyicidir.

حَذَرٌ : İsim. Masdar.

2:19 يَجْعَلُونَ أَصَابِعَهُمْ فِي آذَانِهِمْ مِنَ الصَّوَاعِقِ حَذَرَ الْمَوْتِ
Diyanet Meali: Ölüm korkusuyla, yıldırım seslerinden parmaklarını kulaklarına tıkarlar.
2:243 أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ خَرَجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ وَهُمْ أُلُوفٌ حَذَرَ الْمَوْتِ
Diyanet Meali: Binlerce kişi oldukları hâlde, ölüm korkusuyla yurtlarını terk edenleri görmedin mi? 

حَاذِرُونَ : İsim. İsm-i Fâil. Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: حَاذِرٌ

26:56 وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَاذِرُونَ
Diyanet Meali: “Ama biz uyanık ve tedbirli bir topluluğuz.” *

مَحْذُورٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl.

17:57 إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ كَانَ مَحْذُورًا
Diyanet Meali: Çünkü Rabbinin azabı gerçekten korkunçtur.

حِذْرٌ : İsim. Masdar.

4:71 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا خُذُوا حِذْرَكُمْ
Diyanet Meali: Ey iman edenler! (Düşmana karşı) tedbirinizi alın..
4:102 فَلْيُصَلُّوا مَعَكَ وَلْيَأْخُذُوا حِذْرَهُمْ وَأَسْلِحَتَهُمْ
Diyanet Meali: İçlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silâhlarını da yanlarına alsınlar. 
4:102 وَخُذُوا حِذْرَكُمْ إِنَّ اللَّهَ أَعَدَّ لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا مُهِينًا
Diyanet Meali: Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah, inkârcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.