ف و ج

KÖK HARFLER: ف و ج

ANLAM: 

فَاجَ : (Misk kokusu) yayılmak, misk kokusunu yaymak. (Gündüz) serinlemek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

فَاجَ (geniş zaman يَفُوجُ mastar isim فَوْجٌ):

فَاجَ الْمِسْكُ : Misk kokusu yayıldı ya da misk kokusunu yaydı.

فَاجَ النَّهَارُ : Gündüz serinledi.

فَوْجٌ : Bir bölük, parti veya grup insan, liderleri takip eden veya onlara tabi bir bölük insan; büyük bir insan topluluğu, bir yığın şey (çoğul hali: اَفْوَاج vb).

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
فَوْجٌ isim 5 Grup 27/83 Çoğulu: أَفْوَاجٌ

Toplam 5


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

  • فَوْجٌ
    • فَرِيقٌ > bak: ف ر ق
    • قَافِلَةٌ > bak: ق ف ل
    • جُمْهُورٌ
    • مَوْكِبٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • فَوْجٌ

AÇIKLAMA

SÜLLE, ZÜMRE, CEMAAT, HİZB ve FEVC kelimeleri arasındaki farklar

( ث ل ل – ج م ع – ح ز ب – ز م ر – ف و ج ) 

Sülle, hep birlikte aynı işi yapan cemaattir. 

Zümre, anlaşılmayan bir ses çıkaran cemaattir. Bu topluluğun ayrılığa düşmüş bir topluluk olduğu söylenebilir. 

Hizb, biri ile aynı işi yapan, biri ile yardımlaşan cemaattir. Yani bir kimse vardır, topluluk ona yardım etmektedir ve işler onlar sayesinde kuvvetlenmektedir. 

Cemaat, bu söylenilen toplulukların tamamı için kullanılır. 

Fevc ise pek çok cemaattir. (Farklar Sözlüğü 411) Bknz: ( ث ل لج م عح ز بز م ر )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Fevc فَوْج Dalga. Bölük. İnsan kalabalığı. Cemaat. Takım. Çoğulu: Efvâc, Efâvic

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

فَوْجٌ : İsim. Çoğulu: أَفْوَاجٌ

27:83 وَيَوْمَ نَحْشُرُ مِنْ كُلِّ أُمَّةٍ فَوْجًا مِمَّنْ يُكَذِّبُ بِآيَاتِنَا
Diyanet Meali: Her ümmetten âyetlerimizi yalanlayanlarından bir grubu toplayacağımız günü (hatırla).
38:59 هَٰذَا فَوْجٌ مُقْتَحِمٌ مَعَكُمْ لَا مَرْحَبًا بِهِمْ إِنَّهُمْ صَالُو النَّارِ
Diyanet Meali: (Kendi aralarında şöyle derler:) “İşte sizinle beraber cehenneme tıkılacak bir grup. Onlara rahat ve huzur olmasın! Şüphesiz onlar cehenneme gireceklerdir.” *
67:8 كُلَّمَا أُلْقِيَ فِيهَا فَوْجٌ سَأَلَهُمْ خَزَنَتُهَا أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَذِيرٌ
Diyanet Meali: Oraya her bir topluluk atıldıkça oranın bekçileri onlara, “Size bir uyarıcı gelmemiş miydi?” diye sorarlar.
78:18 يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا
Diyanet Meali: Bu, sûra üfürüleceği gün gerçekleşir ve siz bölük bölük gelirsiniz. *
110:2 وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجًا
Diyanet Meali: İnsanların bölük bölük Allah’ın dinine girdiğini gördüğün zaman…*