KÖK HARFLER: ص ه ر
ANLAM:
صَهَرَ : Bir şeyi eritmek, sıvılaştırmak. Bir şeyi yakmak; ateşle iyice pişirmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
صَهَرَ (geniş zaman يَصْهَرُ mastar isim صَهْرٌ):
صَهَرَ الشَّىْءَ : O şeyi eritti ya da sıvılaştırdı.
صَهَرَ o kişi veya şey yaktı; ateşle iyice pişirdi, manasına da gelmektedir.
صَهَرَتْهُ الشَّمْسُ : Güneşin sıcaklığı onu öyle ağır etkiledi ki beynine ıstırap verdi.
صَهَرَ الْخُبْزَ : Erimiş yağ ile ekmeği tatlandırdı.
صَهَرَ الشَّىْءَ اِلَيْهِ : O şeyi onun yanına getirdi.
صَاهَرَ فِى الْقَوْمِ وَ صَاهَرَ الْقَوْمَ (mastar isim مُصَاهَرَةٌ ) ve وَ اَصْهَرَ بِهِمْ وَ اِلَيْهِمْ وَ فِيهِمْ : Aralarından kendine bir hanım aldı; kendini onlarla bağdaştırdı ve müşterek himayeye dayalı bir sözleşme, ilişki, akrabalık, evlilik yoluyla karşı gelinemez bir saygı mevzusu haline geldi ya da kendini o hale getirdi.
اَصْهَرَهُ اِلَيْهِ : O şeyi onun yanına getirdi.
اَصْهَرَ الْجَيْشُ لِلْجَيْشِ : Bir ordu diğer orduya yaklaştı.
صِهْرٌ : İlişki; soya bağlı yakınlık, (eşanlamlısı قَرَابَةٌ ).
صُهُورَةٌ : Evlilik yoluyla kutsal veya karşı gelinemez bir ilişki bağı; bir erkeğin karısının ve bir kadının kocasının bir hısımı; bir erkeğin kızının kocası ve bir erkeğin kız kardeşinin kocası; kızlarını canlı olarak yakmak için Arapların kullandıkları bir mezar veya kabir.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
صَهَرَ | fiil-I | 1 | Eritti, haşladı, pişirdi | 22/20 |
صِهْرٌ | isim | 1 | Hısım | 25/54 |
| Toplam | 2 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Sıhr | صِهْر | Damat yahut enişte. |
Sıhre | صِهْرَة | Kaynana, kayınvalide. |
Sıhrî | صِهْرِى | Evlenmek suretiyle meydana gelen akrabalık. |
Sıhriyet | صِهْرِيَّة | Evlenmek suretiyle meydana gelen akrabalık. |
Sâhûr | صَاهُور | Ay tutulması. |
Musâhere | مُصَاهَرَة | Evlenme ile meydana gelen akrabalık. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
صَهَرَ : Fiil-I.
22:20 | يُصْهَرُ بِهِ مَا فِي بُطُونِهِمْ وَالْجُلُودُ |
Diyanet Meali: | Onunla, karınlarının içindekiler ve derileri eritilir. * |
صِهْرٌ : İsim.
25:54 | وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ مِنَ الْمَاءِ بَشَرًا فَجَعَلَهُ نَسَبًا وَصِهْرًا |
Diyanet Meali: | O, sudan bir insan yaratıp ondan soy sop ve hısımlık meydana getirendir. |