أ ص ر

KÖK HARFLER:  أ ص ر

ANLAM: 

أَصَرَ : Bir şeyi kırmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

اَصَرَ (geniş zamanlı يَاْصِرُ mastar isim اَصْرًا):

اَصَرَ الشَّىْءَ : Bir şeyi kırdı.

اَصَرَ فُلَانًا عَلَيْهِ : Falan şeye meylettirildi.

اَصَرَهُ : Onu sınırlandırdı, susturdu, mahrum etti, rehin, esir veya gözaltına aldı.

اَصَرَ الْخَيْمَةَ : Çadırı ipi ve/veya kazığıyla birlikte temin etti.

اَصَرْتُهُ عَنْ حَاجَتِهِ : Onu alıkoydum, engelledim veya istediği şeyden mahrum ettim.

اِصْرٌ (veya اَصْرٌ ya da اُصْرٌ mastar isim): (1) Antlaşma, yemin; (2) ağır bir anlaşma ya da ağır bir sorumluluk veya ihlal ederse kişinin cezaya çarptırılacağı bir emir; (3) ağırlık veya yük; (4) günah; suç; saldırı; (5) bir günahın ıstırap veren cezası; (6) bir kişiyi bir şeye meylettiren şey; (7) ayrılmayı veya azat etme yükümlülüğü barındıran bir yemin; (8) kulak deliği.

الاِصْرُ : Kelimesinin aslı bağ, kelepçe, kayd demektir. Sonradan ahd ve akd manasında da kullanılmıştır. Meşakkatli teklifler de bu kelimeyle tesmiye edilmiştir.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
إِصْرٌ isim 3 Kelimenin aslı bağ, kelepçe, kayd demektir. Sonradan ahd ve akd manasında da kullanılmıştır. Meşakkatli teklifler de bu kelimeyle tesmiye edilmiştir 2/286

Toplam 3

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • إِصْرٌ
    • عِفَّةٌ > bak: ع ف ف
    • طُهْرٌ > bak: ط ه ر
    • بَرَاءَةٌ > bak: ب ر أ
    • نَزَاهَةٌ
    • نَقَاءٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Isr إِصْر Ahd. Sözleşme. Yemin. Kulakta küpe deliği.Şiddetli ahkam ve teklifler. Altındakini yerinde tutan ağırlık, bağ.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

إِصْرٌ : İsim. 

2:286 رَبَّنَا وَلَا تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِنَا
Diyanet Meali:
Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme.
3:81 قَالَ أَأَقْرَرْتُمْ وَأَخَذْتُمْ عَلَىٰ ذَٰلِكُمْ إِصْرِي
Diyanet Meali: “Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?” demişti.
7:157 وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالْأَغْلَالَ الَّتِي كَانَتْ عَلَيْهِمْ
Diyanet Meali: Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır.