ح و ب

KÖK HARFLER:  ح و ب

ANLAM: 

حَابَ : Günaha girmek; bir günah veya suç işlemek; katletmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

حَابَ (geniş zamanlı يَحُوبُ mastar ismi حُوبًا ve حَوْبًا):

حَابَ بِكَذَا : Haram olan bir şey ile günaha girdi; bir günah veya suç işledi; kötü bir durumda veya halde kaldı; katletti.

تَحَوَّبَ : Günahtan sakındı ya da kaçındı.

حُوبٌ : Bir günah; büyük bir günah; yanlış, adaletsizlik veya despotluk; cehennem azabı, yıkım veya ölüm; hastalık; bir imtihan; sıkıntı veya bir felaket; zorluk veya meşakkat; acı.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
حُوبٌ isim 1 Günah 4/2

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • حُوبٌ
    • بَراءَةٌ > bak: ب ر أ
    • طُهْرٌ > bak: ط ه ر
    • عِفّةٌ > bak: ع ف ف
    • نَزَاهَةٌ
    • نَقَاءٌ

AÇIKLAMA:

İSM ve ZENB ve CÜRM ve HÛB ve VİZR kelimeleri arasındaki fark

( أ ث مذ ن بج ر مح و بو ز ر )

Dildeki asıl anlamı itibarıyla ism, “taksîr” (eksik/kusurlu yapmak) anlamına gelir. Biri kusur işlediğinde esime (eksik yaptı) denilir. Bundan dolayı hamr’a (içkiye), ism denilmiştir; çünkü o, içen kimsenin aklını alıp götürdüğü için, ona eksiklik meydana getirir. 

Zenb, “kulun ardından gittiği çirkin bir fiil”dir. Takip etme manası ön plandadır. Kelimenin asıl manasının “kuyruk” olması, bu peşinden gitme eylemine isim olmayı gerektirmiştir. Ayrıca kuyruk sahibinde bulunan en rezil uzuvdur. Bu yüzden kelime rezil işlere de isim olmuştur. 

Cürm, kişinin vacib olan şey ile bağını kesen şeydir. Çünkü kelimenin aslında “kesmek” manası vardır. 

Hûb, “bir şeyin men edilmiş olduğunu” ifade eder. Arapça kökü, “zecr” (men etme) anlamındadır. Bundan dolayı erkek develeri kovmak için, “havb, havb!” ifadesi kullanılır.

Vizr, “sahibine ağır gelen yük” anlamını ifade eder. Asıl anlamı, sikâl (ağırlık)tır. (Farklar Sözlüğü 343) Bknz: ( أ ث مذ ن بج ر مو ز ر )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Hûb (Hâb) حُوب Günah. Suç.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

حُوبٌ : İsim. 

4:2 وَلَا تَأْكُلُوا أَمْوَالَهُمْ إِلَىٰ أَمْوَالِكُمْ إِنَّهُ كَانَ حُوبًا كَبِيرًا
Diyanet Meali: Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır.