KÖK HARFLER: ح ص ل
ANLAM:
حَصَلَ : Bir şey ortaya çıkmak, zahir olmak, meydana gelmek, gerçekleşmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
حَصَلَ (geniş zamanlı يَحْصُلُ mastar ismi حُصُولٌ):
حَصَّلَ : O şey ortaya çıktı ya da zahir oldu; o şey meydana geldi, oldu; o şey gerçekleşti ya da vuku buldu; o şey sürdü ve devam etti.
حَصَّلَ : Ortaya koydu, çıkardı ya da çekip çıkardı; bir şeyi görünür kıldı; hazır etti; ayırdı, ayırt etti; bir şeyi algıladı; o şeye erişti ya da elde etti; aldı ya da sahip oldu, elde etti; topladı.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama | |
حَصَّلَ | fiil-II | 1 | Derledi, tahsil etti, elde etti | 100/10 | Meçhulü: حُصِّلَ |
Toplam | 1 |
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
- حَصَلَ (a)
- حَصَلَ (b)
- حَصَّلَ
- مُحَصِّلٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Hâsıl | حَاصِل | 1: Olan, ortaya çıkan; görünen. 2: Peyda olan. Husule gelen. Çıkan, meydana gelen. | Hâsıl Olmak, Velhâsıl |
Hâsıla | حَاصِلَة | 1: Bir işten elde edilen sonuç. 2: Bir üretim etkinliği sonunda yaratılan malların fiziki değerleri. |
|
Hâsılât | حَاصِلَات | Gelirler. Kazançlar. Elde edilenler. Kar. Mahsul. |
|
Husûl | حُصُول |
Olma, oluş, oluşma, meydana gelme.
| Husûle gelmek |
Havsala | حَوْصَلَة | 1: Kuş kursağı. 2: Leğen. 3: Zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi. |
|
Mahsûl | مَحْصُول | 1: Ürün. 2: Verim. 3: Ortaya çıkan, elde edilen şey. |
|
Tahsîl | تَحْصِيل | 1: Parayı alma, toplama. 2: Öğrenim. | Tahsîldâr |
Muhassıl | مُحَصِّل | 1: Husule getiren. Hasıl eden. Meydana getiren. 2: Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat’tan önceki dönemde vergi tahsildarı. |
|
Muhassala | مُحَصَّلَة | 1: Elde edilen sonuç. 2: Bileşke. | Muhassal |
Tahassul | تٓحَصُّل | Hasıl olmak. Üremek. Husule gelmek. Bir araya birikip sabit ve baki olmak. Netice olarak çıkmak. |
|
İstihsâl | اِسْتِحْصَال | 1: Çıkarma, elde etme. 2: Üretim |
|
Müstahsil | مُسْتَحْصِل | Üretici, yetiştirici. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
حَصَّلَ : Fiil-II. Meçhulü: حُصِّلَ
100:10 | وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ |
Diyanet Meali: | Kalplerdeki ortaya konulduğu zaman…* |