خ س ف

KÖK HARFLER:  خ س ف

ANLAM: 

خَسَفَ : (Ev, üstündekiler ile birlikte) batmak, toprağa girmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

خَسَفَ (geniş zamanlı يَخْسِفُ mastar ismi  خَسْفٌ ve خُسُوفٌ):

خَسَفَ الْمَكَانُ : Ev üstündekiler ile birlikte battı ve toprağa girdi.

خَسَفَتِ الْاَرْضُ veya اِنْخَسَفَتْ : Zemin toprağın içine battı.

خَسَفَ الْقَمَرُ اَوْ اِنْخَسَفَ الْقَمَرُ اَوْ اِنْكَسَفَ الْقَمَرُ : Ay tutuldu ya da ışığını kaybetti ya da ışığının bir kısmını kaybetti.

خَسَفَتِ الْعَيْنُ : Göz kapandı.

خَسَفَ السَّقْفُ : Çatı çöktü.

خَسَفَ الرَّجُلُ : Adam bir deri bir kemik kaldı ya da çok zayıfladı.

خُسِفَ بِالْاَرْضِ : O kişi veya şey toprağa battı ve toprak tarafından yutuldu.

خَسَفَ اللّٰهُ بِهِمُ الْاَرْضَ : Allah (c.c.) onları toprakta yok etti ya da toprakla beraber onları batırdı ve yerin dibine gömdü.

خُسِفَتِ الشَّمْسُ اَوْ كُسِفَتْ : Güneş tutuldu. Yaygın geleneksel dilde, اَلْكُسُوفُ güneşin ışığının bir kısımını kaybetmesidir ve اَلْخُسُوفُ güneşin ışığının tamamını kaybetmesidir; ya da tam tersine اَلْخُسُوفُ güneşin ışığının bir kısmını kaybetmesidir ve اَلْكُسُوفُ güneşin ışığının tamamını kaybetmesidir. Geleneklerde şu sözcük اَلْخُسُوفُ genellikle Yüce Peygamberin (s.a.v) bilinen kelamındaki şekilde ortaya çıkar, اِنَّ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَايَخْسِفَانِ لِمَوْتِ اَحَدٍ اَوْ لِحَيَاتِهِ : Muhakkak ki, güneş ve ay birinin ölümü ya da hayatı için tutulma yaşamaz.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
خَسَفَ fiil-I 8 (Yere) batırdı, (yere) göçürdü, hezimete uğrattı. 75/8

Toplam 8

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Hasf خَسْف Ay tutulması.
(Hasf olmak)
Hâsif خَاسِف Sararmış. Rengi, parlaklığı kalmamış. Husufa uğramış.
Husûf خُسُوف Ay tutulması. Perdelenmek.
İnhisâf اِنْخِسَاف Ay tutulması. Husûfa uğramak. Ay’ın, dünyanın gölgesi altına girmesi veya o şekildeki gölgelenmek.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

خَسَفَ : Fiil-I.

16:45 أَفَأَمِنَ الَّذِينَ مَكَرُوا السَّيِّئَاتِ أَنْ يَخْسِفَ اللَّهُ بِهِمُ الْأَرْضَ
Diyanet Meali: Kötü işler yapmak için tuzak kuranlar, Allah’ın kendilerini yere geçirmesinden emin mi oldular?
17:68 أَفَأَمِنْتُمْ أَنْ يَخْسِفَ بِكُمْ جَانِبَ الْبَرِّ أَوْ يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِبًا
Diyanet Meali: Peki, karada sizi yere geçirmesinden, yahut üzerinize taşlar savuran kasırga göndermesinden güvende misiniz?
28:81 فَخَسَفْنَا بِهِ وَبِدَارِهِ الْأَرْضَ
Diyanet Meali: Sonunda onu da, sarayını da yerin dibine batırdık. 
28:82 لَوْلَا أَنْ مَنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا لَخَسَفَ بِنَا
Diyanet Meali: Allah, bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. 
29:40 وَمِنْهُمْ مَنْ خَسَفْنَا بِهِ الْأَرْضَ وَمِنْهُمْ مَنْ أَغْرَقْنَا
Diyanet Meali: Onlardan yerin dibine geçirdiklerimiz var. Onlardan suda boğduklarımız var. 
34:9 إِنْ نَشَأْ نَخْسِفْ بِهِمُ الْأَرْضَ
Diyanet Meali: Eğer dilersek onları yere geçiririz.
67:16 أَأَمِنْتُمْ مَنْ فِي السَّمَاءِ أَنْ يَخْسِفَ بِكُمُ الْأَرْضَ فَإِذَا هِيَ تَمُورُ
Diyanet Meali: Göktekinin sizi yere geçirivermeyeceğinden emin mi oldunuz? (O zaman) bir de bakarsınız yeryüzü şiddetle çalkalanıyor.*
75:8 وَخَسَفَ الْقَمَرُ
Diyanet Meali: Ay karanlığa gömüldü.*