KÖK HARFLER: ز ج ر
ANLAM:
زَجَرَ : Bir haykırma veya bir serzenişle çocuğu azarlamak.
AÇIKLAMA:
زَجْرٌ : Sesle ya da seslenerek tardetmek, kovmak veya sürüp uzaklaştırmak. Fiil olarak “Onu sesle ya da seslenerek tardettim, kovdum ya da sürüp uzaklaştırdım. O da çekildi veya uzaklaştı” anlamında زَجَرْتُهُ فَانْزَجَرَ şekillerinde kullanılır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: فَإِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ : Doğrusu o, bir tek çığlıktır (79/13).
Bu temel anlamdan sonra bazen yalnızca “tardetme, kovma veya sürüp uzaklaştırma” bazen de “ses ya da seslenme” anlamında kullanılır.
Yüce Allah’ın şu sözüne gelince: فَالزَّاجِرَاتِ زَجْرًا : Andolsun sürdükçe sürenlere (37/2). Yani “bulutları tardeden veya sürüp uzaklaştıran meleklere…”
Şu sözüne gelince: وَلَقَدْ جَاءهُمْ مِنَ الْأَنْبَاءِ مَا فِيهِ مُزْدَجَرٌ : Andolsun ki; onlara, vazgeçiren nice önemli haberler gelmiştir (54/4). Yani “…günah olan işleri yapmaktan tart edecek, kovacak veya uzaklaştıracak ve men edecek, bunu yasaklayacak (haberler)…”
Şöyle buyurmuştur: وَقَالُوا مَجْنُونٌ وَازْدُجِرَ : “Delidir” demişlerdi ve zecredilmişti (54/9). Yani “tart edildi, kovuldu veya sürülüp uzaklaştırıldı”. Burada زَجْرٌ kökünden bir fiilin kullanılmasının nedeni “onların tart edilene, kovulana veya sürülüp uzaklaştırılana bağırıp çağırmalarıdır”. Bu bakımdan اُعْزُبْ ve تَنَحَّ ve وَرَاءَكَ denmesine benzer. (Müfredât)
DİĞER BAZI TÜREVLER:
زَجَرَ (geniş zaman يَزْجُرُ mastar isim زَجْرٌ):
زَجَرَهُ : Bir haykırma veya bir serzenişle çocuğu azarladı.
زَجَرَهُ عَنْ كَذَا : Haykırarak onun böyle yapmasına engel veya mani oldu. Aynı zamanda اِزْدَجَرَه
زَجَرَ بِهِ وَ زَجَرَ الْكَلْبَ : Belki geri durur diye köpeğe bağırdı.
زَجَرَ الْغَنَمَ : Koyunlara veya keçilere öfkeyle bağırdı.
اَلرِّيحُ تَزْجُرُ السَّحَابَ : Rüzgar bulutları sürükler.
زَجْرٌ : Sevk etme; yüksek bir sesle sevk etme; bağırma.
زَجَرَ الطَّائِرَ وَازْدَجَرَهُ : Ondan kötülük alameti olarak kuşu azarladı; nitekim زَجْرٌ kuşların konma yerleri, bağırmaları, türleri ve isimlerinin alameti, manasına da gelmektedir.
زَجَرْتُ اَنَّهُ يَكُونُ كَذَا : Onun böyle olduğu konusunda kehanette bulundum.
زَجَرَتْ بِمَا فِى بَطْنِهَا : O (dişi deve) karnındakini doğurdu.
زَجْرٌ ve زَجْرَةٌ : Birinin sayesinde sürdüğü, engellediği veya sevk ettiği bir haykırma veya bağırış; sevk etme; bir bağırış veya haykırma ile sevk etme, itip kakma.
زَاجِرٌ : Azarlayan, engelleyen, dizginleyen veya men eden.
زَاجِرٌ bir uğursuzluk gördüğü zaman, mevzubahis şeyi üstlenmeyi engelleyen aşırı veya yüksek, hiddetli bir sesle bağırdığı için bir kahin, manasına da gelmektedir.
اَبُو زَاجِرٍ : Karga.
اِزْدَجَرَهُ : Onu azarladı, onu defetti, onu engelledi.
اِزْدُجِرَ : Defedilmiş, azarlanmış, paylanmıştır.
مُزْدَجَرٌ : Engelleme, mani olma; tehdit içeren ihtar.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama | |
اِزْدَجَرَ | fiil-VIII | 1 | Azarladı, yasakladı, menetti. | 54/9 | Meçhulü: اُزْدُجِرَ |
زَجْرَةٌ | isim | 2 | Bağırış, bir haykırış. (Ayette) sûra üfürüş. | 37/19 | |
زَجْرٌ | isim | 1 | İtip kakmak, bağırmak, menetmek, kovmak, yasaklamak. | 37/2 | |
زَاجِرَةٌ | isim | 1 | Bunlar, bulutları sevk eden veya şeytanları tard edip kovan, ya da iyiliği ilham etmekle kulları kötü şeyleri işlemekten alıkoyan meleklerdir. | 37/2 | |
مُزْدَجَرٌ | isim | 1 | Azarlamak, yasaklamak, menetmek. | 54/4 | |
Toplam | 6 |
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
- زَجَرَ
- زَاجِرٌ
- مَانِعٌ > bak: م ن ع
- رَادِعٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Zec(i)r | زَجْر | Men etmek. Zor kullanım. |
|
Zecrî | زَجْرِي | Zorlayıcı, zorlayan, yasaklayan. |
|
Zecriyye | زَجْرِيَّة | İçkilerden alınan vergi. |
|
Zâcir | زَاجِر | Zorlayan. | Çoğul: Zâcirât |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
اِزْدَجَرَ : Fiil-VIII. Meçhulü: اُزْدُجِرَ
54:9 | فَكَذَّبُوا عَبْدَنَا وَقَالُوا مَجْنُونٌ وَازْدُجِرَ |
Diyanet Meali: | Onlar kulumuzu yalanlayıp “Bu bir delidir” dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu. |
زَجْرَةٌ : İsim.
37:19 | فَإِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ فَإِذَا هُمْ يَنْظُرُونَ |
Diyanet Meali: | O ancak şiddetli bir sesten ibarettir. Bir de bakarsın ki onlar (diriltilmiş hazır) beklemektedirler. * |
79:13 | فَإِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ |
Diyanet Meali: | Hâlbuki o, bir haykırıştan (sûr’un üfürülmesinden) ibarettir. * |
زَجْرٌ : İsim. Masdar.
37:2 | فَالزَّاجِرَاتِ زَجْرًا |
Diyanet Meali: | Haykırarak sevk edenlere…* |
زَاجِرَاتٌ : İsim. İsm-i Fâil. Kurallı bayan çoğul. Tekili: زَاجِرَةٌ
37:2 | فَالزَّاجِرَاتِ زَجْرًا |
Diyanet Meali: | Haykırarak sevk edenlere…* |
مُزْدَجَرٌ : İsim. İsm-i Mef’ûl. İftiâl Bâbı (VIII. Bâb).
54:4 | وَلَقَدْ جَاءَهُمْ مِنَ الْأَنْبَاءِ مَا فِيهِ مُزْدَجَرٌ |
Diyanet Meali: | Andolsun, onlara içinde caydırıcı tehditlerin bulunduğu haberler geldi. * |