ش ر ي

KÖK HARFLER: ش ر ي

ANLAM: 

شَرَى : Bir şeyi bir bedel karşılığında satmak ya da vermek. Bir şeyi bir bedel karşılığında satın almak ya da edinmek. Bir şeyi satın alarak elde etmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
شَرَى fiil-I 4 Sattı 12/20
اِشْتَرَى fiil-VIII 21 Sattı, satın aldı 31/6

Toplam 25

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • شَرِيَ
    • اِسْتَشْرَى > bu kök
    • اِمْتَعَضَ
    • اِسْتَشَاطَ
  • اِشْتَرَى
    • شَرَى > bu kök
  • اِسْتَشْرَى
    • اِزْدَادَ > bak: ز ي د
    • تَفَاقَمَ
    • تَفَشَّى
    • اِسْتَفْحَلَ
  • شُرْيَانٌ
    • وَرِيدٌ > bak: و ر د
    • عِرْقٌ
    • نِيَاطٌ

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Şirâ’ شِرَاء Satın alma.
İştirâ’ اِشْتِرَاء Satın almak. 
Müşterî مُشْتَرِى Satın alan. İstekli, arzulu.
İstişrâ’ اِسْتِشْرَاء Satın alma. Satın almak isteme.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

شَرَى : Fiil-I.

2:102 وَلَبِئْسَ مَا شَرَوْا بِهِ أَنْفُسَهُمْ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
Diyanet Meali: Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi!
2:207 وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْرِي نَفْسَهُ ابْتِغَاءَ مَرْضَاتِ اللَّهِ
Diyanet Meali: İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. 
4:74 فَلْيُقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ الَّذِينَ يَشْرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا بِالْآخِرَةِ
Diyanet Meali: O hâlde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. 
12:20 وَشَرَوْهُ بِثَمَنٍ بَخْسٍ دَرَاهِمَ مَعْدُودَةٍ
Diyanet Meali: Onu ucuz bir fiyata, birkaç dirheme sattılar. 

اِشْتَرَى : Fiil-VIII.

2:16 أُولَٰئِكَ الَّذِينَ اشْتَرَوُا الضَّلَالَةَ بِالْهُدَىٰ
Diyanet Meali: İşte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. 
2:41 وَلَا تَشْتَرُوا بِآيَاتِي ثَمَنًا قَلِيلًا وَإِيَّايَ فَاتَّقُونِ
Diyanet Meali: Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının.
2:79 ثُمَّ يَقُولُونَ هَٰذَا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ لِيَشْتَرُوا بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا
Diyanet Meali: (Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab’ı yazarlar) sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, “Bu, Allah’ın katındandır” derler. 
2:86 أُولَٰئِكَ الَّذِينَ اشْتَرَوُا الْحَيَاةَ الدُّنْيَا بِالْآخِرَةِ
Diyanet Meali: Onlar, ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir. 
2:90 بِئْسَمَا اشْتَرَوْا بِهِ أَنْفُسَهُمْ
Diyanet Meali: Karşılığında nefislerini sattıkları şeyi (kıskançlıkları sebebiyle Allah’ın, kullarından dilediğine lütfuyla indirdiği vahyi inkâr etmeleri) ne kötüdür! 
2:102 وَلَقَدْ عَلِمُوا لَمَنِ اشْتَرَاهُ مَا لَهُ فِي الْآخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ
Diyanet Meali: Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. 
2:174 وَيَشْتَرُونَ بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا أُولَٰئِكَ مَا يَأْكُلُونَ فِي بُطُونِهِمْ إِلَّا النَّارَ
Diyanet Meali: (Allah’ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip) onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. 
2:175 أُولَٰئِكَ الَّذِينَ اشْتَرَوُا الضَّلَالَةَ بِالْهُدَىٰ وَالْعَذَابَ بِالْمَغْفِرَةِ
Diyanet Meali: İşte bunlar hidayeti verip sapıklığı, bağışlanmayı verip azabı satın alanlardır. 
3:77 إِنَّ الَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللَّهِ وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَنًا قَلِيلًا أُولَٰئِكَ لَا خَلَاقَ لَهُمْ فِي الْآخِرَةِ
Diyanet Meali: Şüphesiz, Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. 
3:177 إِنَّ الَّذِينَ اشْتَرَوُا الْكُفْرَ بِالْإِيمَانِ لَنْ يَضُرُّوا اللَّهَ شَيْئًا
Diyanet Meali: İman karşılığında küfrü satın alanlar Allah’a hiçbir zarar veremezler. 
3:187 فَنَبَذُوهُ وَرَاءَ ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْا بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا
Diyanet Meali: Fakat onlar (verdikleri söz)ü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. 
3:187 فَنَبَذُوهُ وَرَاءَ ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْا بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ
Diyanet Meali: Fakat onlar (verdikleri söz)ü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!
3:199 خَاشِعِينَ لِلَّهِ لَا يَشْتَرُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا
Diyanet Meali: (Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah’a, size indirilene ve kendilerine indirilene) Allah’a derinden saygı duyarak inanırlar. Allah’ın âyetlerini az bir değere satmazlar. 
4:44 يَشْتَرُونَ الضَّلَالَةَ وَيُرِيدُونَ أَنْ تَضِلُّوا السَّبِيلَ
Diyanet Meali: Onlar sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yoldan sapmanızı istiyorlar.
5:44 فَلَا تَخْشَوُا النَّاسَ وَاخْشَوْنِ وَلَا تَشْتَرُوا بِآيَاتِي ثَمَنًا قَلِيلًا
Diyanet Meali: Şu hâlde, siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. 
5:106 فَيُقْسِمَانِ بِاللَّهِ إِنِ ارْتَبْتُمْ لَا نَشْتَرِي بِهِ ثَمَنًا
Diyanet Meali: Eğer şüphe ederseniz, (onları namazdan sonra alıkorsunuz da) Allah adına, “(Akraba da olsa), şahitliğimizi hiçbir karşılığa değişmeyiz…” diye yemin ederler.
9:9 اشْتَرَوْا بِآيَاتِ اللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا فَصَدُّوا عَنْ سَبِيلِهِ
Diyanet Meali: Allah’ın âyetlerini az bir karşılığa değiştiler de insanları O’nun yolundan alıkoydular.
9:111 إِنَّ اللَّهَ اشْتَرَىٰ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنْفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُمْ بِأَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ
Diyanet Meali: Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır.
12:21 وَقَالَ الَّذِي اشْتَرَاهُ مِنْ مِصْرَ لِامْرَأَتِهِ أَكْرِمِي مَثْوَاهُ
Diyanet Meali: Onu satın alan Mısırlı kişi, hanımına dedi ki: “Ona iyi bak.”
16:95 وَلَا تَشْتَرُوا بِعَهْدِ اللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا
Diyanet Meali: Allah’a verdiğiniz sözü az bir karşılığa değişmeyin. 
31:6 وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْتَرِي لَهْوَ الْحَدِيثِ لِيُضِلَّ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ
Diyanet Meali: İnsanlardan öylesi vardır ki, (bilgisizce) Allah yolundan saptırmak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır.