KÖK HARFLER: ت ج ر
ANLAM:
تَجَرَ : Ticaret yapmak, alış-veriş yapmak; kar elde etmek için parayı işletmek.
AÇIKLAMA:
Ticaret, kâr elde etmek amacıyla sermayeyi kullanmaktır. (Müfredât)
DİĞER BAZI TÜREVLER:
تَجَرَ (geniş zamanlı يَتْجُرُ mastar isim تِجَارَةٌ): Ticaret yaptı, alışveriş yaptı; kar elde etmek için parayı işletti; aldı ve sattı.
تِجَارَةٌ : anlamları: (1) Ticaret; alışveriş; mal alıp satmak; tüccarlık; alım satım; kazanç elde etmek için para yatırmak. (2) Kendisiyle ticaret yapılan mal. (3) Mecazen, üzerine hayır veya şerrin terettüp ettiği amel.
تَجَرَ تِجَارَةً : Karlı bir iş yaptı.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek Âyet |
تِجَارَةٌ | isim | 9 | Ticaret, ticaret malı | 2/16 |
| Toplam | 9 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Yok
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir.
Tâcir | تَاجِر | Ticaretle uğraşan kimse, tüccar. |
|
Tüccâr | تٌجَّار | Ticaret yapan, ticaretle uğraşan kimse, tâcir. |
|
Ticâret | تِجَارَة | Kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği. | Ticârî, Ticârethâne |
Tecim | ——— | Ticaret | Tecimen, Tecimsel |
AÇIKLAMA:
Tecim kelimesi, ت ج ر kökünden gelen kelimelerden alınan ilhamla Dil Devrimi döneminde ortaya konmuştur. “Ticaret” anlamındadır. Bu kelimeden de “tecimen, tecimsel” gibi kelimeler türetilmiştir. (Nişanyan Sözlük)
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
تِجَارَةٌ : İsim.
2:16 | الَّذِينَ اشْتَرَوُا الضَّلَالَةَ بِالْهُدَىٰ فَمَا رَبِحَتْ تِجَارَتُهُمْ |
Diyanet Meali: | İşte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. Bu yüzden alışverişleri onlara kâr getirmemiştir… |
2:282 | إِلَّا أَنْ تَكُونَ تِجَارَةً حَاضِرَةً تُدِيرُونَهَا بَيْنَكُمْ |
Diyanet Meali: | Yalnız, aranızda hemen alıp verdiğiniz peşin ticaret olursa, (onu yazmamanızdan ötürü üzerinize bir günah yoktur). |
4:29 | إِلَّا أَنْ تَكُونَ تِجَارَةً عَنْ تَرَاضٍ مِنْكُمْ |
Diyanet Meali: | Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. |
9:24 | وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا |
Diyanet Meali: | Kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret… |
24:37 | رِجَالٌ لَا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ |
Diyanet Meali: | Hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan alıkoymadığı birtakım adamlar… |
35:29 | يَرْجُونَ تِجَارَةً لَنْ تَبُورَ |
Diyanet Meali: | Asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler. |
61:10 | يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا هَلْ أَدُلُّكُمْ عَلَىٰ تِجَارَةٍ تُنْجِيكُمْ مِنْ عَذَابٍ اَلِيمٍ |
Diyanet Meali: | Ey iman edenler! Sizi elem dolu bir azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi size? * |
62:11 | وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْوًا انْفَضُّوا إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا |
Diyanet Meali: | (Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. |
62:11 | قُلْ مَا عِنْدَ اللَّهِ خَيْرٌ مِنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ |
Diyanet Meali: | De ki: “Allah’ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır.” |