KÖK HARFLER: ث م ر
ANLAM:
ثَمَرَ : Ağacın meyveleri çıkmak veya henüz ham meyveler çıkarmak ya da meyveler çıkmaya başlamak, meyve vermek. Serveti bollanmak.
AÇIKLAMA:
ثَمَرٌ : Ağaçların tadılan, tadına bakılan meyvelerinin tümünün adıdır. Tekili ثَمَرَةٌ şeklinde gelir. ثِمَارٌ kelimesi de bunun gibidir. Örneğin, وَأَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقاً لَكُمْ Gökten su indirip onun aracılığı ile size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı (2/22); وَمِنْ ثَمَرَاتِ النَّخِيلِ وَاْلأَعْنَابِ Hurmalıkların ve üzümlüklerin meyvelerinden (16/67); اُنْظُرُوا إِلِى ثَمَرِهِ إِذَا أَثْمَرَ وَيَنْعِهِ Bunların meyvelerine bir hamken, bir de olgunlaşınca bakınız (6/99); وَمِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ Bütün ürünlerden (13/3).
ثَمَرٌ kelimesi, bir görüşe göre ثِمَارٌ kelimesi ile aynıdır. Başka bir görüşe göre ise, ثِمَارٌ kelimesi bu kelimenin çoğuludur. Ayrıca kinayeli olarak “kazanılmış mal” anlamında kullanılır. İbn Abbas, وَكَانَ لَهُ ثَمَرٌ Adamın bolca bir serveti vardı (18/Kehf 34) ayetini bu anlama hamletmiştir.
“Allah onun malını artırsın ya da çoğaltsın” anlamında ثَمَّرَ اللهُ مَالَهُ denir.
“Bir nesneden sadır olan her türlü faydaya, yarara ya da kâra” ثَمَرَةٌ (semere) denir. Örneğin senin “İlmin semeresi salih ameldir” anlamında ثَمَرَةُ الْعِلْمِ اَلْعَمَلُ الصَّالِحُ demen ve “Salih amelin semeresi cennettir” anlamında ki ثَمَرَةُ الْعَمَلِ الصَّالِحِ الْجَنَّةُ demen gibi.
ثَمَرَةُ السَّوْطِ : Bir kırbacın uçlarının düğümü. Biçim olarak, bir meyvenin ağaçtan sarkması ya da sallanması gibi, kırbaçtan sarkması ya da sallanması yönüyle meyveye benzetilerek böyle denilmiştir.
ثَمِيرَةُ اللَّبَنِ : Tereyağı ya da kaymağı tane tane hale gelmiş süt. Biçim olarak ve sütten elde edilmesi yönüyle, meyveye benzetilerek böyle denmiştir.
DİĞER BAZI TÜREVLER:
ثَمَرَ (geniş zaman يَثْمُرُ mastar isim ثُمُورٌ) ve اَثْمَرَ:
اَثْمَرَ الشَّجَرُ اَوْ ثَمَرَ الشَّجَرُ : Ağacın meyveleri çıktı veya henüz ham meyveler çıkardı ya da meyveler çıkmaya başladı, meyve verdi.
ثَمَرَ : Adamın serveti bollandı.
ثَمَرٌ : Ağaçların meyvesi; birçok çeşit meyve; ister yenilsin ister yenilmesin ağacın verdiği meyve; artan ve katlanan mal mülk veya servet; altın ve gümüş; ağaçlar veya çalılar (çoğul hali: اَثْمَارٌ).
ثَمَرَةٌ : Ağaç veya çalı; çocuk veya oğul; nesil veya yavru; kazanç (çoğul hali: ثَمَرَاتٌ).
قُطِعَتْ ثَمَرَتُهُ : Üreme yetisi veya cinsel münasebet isteği sona ermişti.
ثَمَرَةُ مَالٍ : Mal mülk artışı.
شَجَرَةُ ثَمْرَاءُ : Meyve dolu bir ağaç.
عَقْلٌ ثَمْرَاءُ : Yararlı zekâ (Zıt anlamlısı عَقْلٌ عَقِيمٌ : Faydasız zekâ).