خ ط ف

KÖK HARFLER:  خ ط ف

ANLAM: 

خَطِفَ : Bir şeyi ele geçirmek; o şeyi zorla almak ya da alıp götürmek; o şeyi hızlıca yapmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

خَطِفَ (geniş zamanlı يَخْطَفُ mastar ismi خَطْفٌ):

خَطِفَهُ ve تَخَطَّفَهُ : O şeyi ele geçirdi; o şeyi zorla aldı ya da alıp götürdü; o şeyi hızlıca yaptı; kıskıvrak tuttu.

خَطِفَ الْبَصَرَ : O şey gözlerini aldı.

خَطِفَ السَّمْعَ : Kulak hırsızlığı yaptı; o şeyi kapıp kaçtı.

هٰذَا سَيْفٌ يَخْطَفُ الرَّاْسَ : Bu başı kesip koparacak bir kılıçtır.

خَطِفَ hızlıca ilerledi, manasına da gelmektedir.

الْخَطْفَةُ : Yakalayış, kıskıvrak tutuş.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnekAçıklama
خَطِفَfiil-I3Yakaladı, kapıp aldı37/10
تَخَطَّفَfiil-V3Kapıştı, kıskıvrak tuttu, çarptı28/57Meçhul muzari: يُتَخَطَّفُ
خَطْفَةٌisim1Yakalayış, kıskıvrak tutuş.37/10

Toplam7


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

  • خَطَفَ
    • إِنْتَزَعَ > bak: ن ز ع
    • سَرَقَ > bak: س ر ق
    • سَطَا > bak: س ط و
    • لَقَفَ > bak: ل ق ف
    • إِخْتَلَسَ
    • نَتَشَ
    • نَشَلَ

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Hatf خَطْف Kapma.
Hâtıf خَاطِف Göz kamaştırıcı şimşek.
İhtitâf اِخْتِطَاف Göz kamaştırma. Kapıp götürme, kapma.
Muhtatıf مُخْتَطِف *Kapıp götüren.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

خَطِفَ : Fiil-I.

2:20 يَكَادُ الْبَرْقُ يَخْطَفُ أَبْصَارَهُمْ كُلَّمَا أَضَاءَ لَهُمْ مَشَوْا فِيهِ
Diyanet Meali: Şimşek neredeyse gözlerini alıverecek. Önlerini her aydınlatışında ışığında yürürler. 
22:31 فَكَأَنَّمَا خَرَّ مِنَ السَّمَاءِ فَتَخْطَفُهُ الطَّيْرُ
Diyanet Meali: Sanki gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor.
37:10 إِلَّا مَنْ خَطِفَ الْخَطْفَةَ فَأَتْبَعَهُ شِهَابٌ ثَاقِبٌ
Diyanet Meali: Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).*

تَخَطَّفَ : Fiil-V. Meçhul muzari: يُتَخَطَّفُ

8:26 تَخَافُونَ أَنْ يَتَخَطَّفَكُمُ النَّاسُ فَآوَاكُمْ وَأَيَّدَكُمْ بِنَصْرِهِ
Diyanet Meali: İnsanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz.  Derken Allah sizi barındırdı, yardımıyla destekledi.
28:57 وَقَالُوا إِنْ نَتَّبِعِ الْهُدَىٰ مَعَكَ نُتَخَطَّفْ مِنْ أَرْضِنَا
Diyanet Meali: Onlar, “Sizinle beraber doğru yolu tutarsak, kendi yurdumuzdan koparılıp çıkarılırız” dediler. 
29:67 أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّا جَعَلْنَا حَرَمًا آمِنًا وَيُتَخَطَّفُ النَّاسُ مِنْ حَوْلِهِمْ
Diyanet Meali: Çevrelerindeki insanlar kapılıp götürülürken, bizim, onların yurtlarını saygın ve güvenlikli bir yer kıldığımızı görmediler mi? 

خَطْفَةٌ : İsim. 

37:10 إِلَّا مَنْ خَطِفَ الْخَطْفَةَ فَأَتْبَعَهُ شِهَابٌ ثَاقِبٌ
Diyanet Meali: Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).*