KÖK HARFLER: ع ق د
ANLAM:
عَقَدَ : İpi düğüm düğüm bağlamak. Sıkı, sağlam veya kuvvetli bir biçimde ipi bağlamak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
عَقَدَ (geniş zaman يَعْقِدُ mastar isim عَقْدٌ):
عَقَدَ الْحَبْلَ : İpi düğüm düğüm bağladı; sıkı, sağlam veya kuvvetli bir biçimde ipi bağladı (zıt anlamlısı: حَلّ)
عَقَدَ الْبَيْعَ وَ الْيَمِينَ : Satışı, pazarlığı ve akdi sonuçlandırdı, kesinleştirdi ya da onayladı.
عَقَدَ عَلَيْهِمْ عُقُودًا : Onlara yükümlülükler yükledi.
عَقَدَ قَلْبَهُ عَلَى الشَّىْءِ : O şey üzerindeki fikrini tayin etti.
عَقَّدَ : Sağlamlaştırdı.
عُقْدَةٌ : Bir düğüm; bir bağ; herhangi bir şeyin veya nikahın bağı, düğümü, zinciri, yükümlülüğü ve icazeti; bir ağaçtaki bir boğum; bir kimsenin bel bağladığı herhangi bir şey; engel.
فِى عُقْدَتِهِ ضُعْفٌ : Hükmünde bir zayıflık var (çoğul hali عُقَدٌ).
عُقْدٌ : Bir kontrat, taahhüt, sözleşme, bir anlaşma, söz; yükümlülük, mesuliyet (çoğul hali عُقُودٌ).
عَقِيدَةٌ : Bir doktrin; doğru olarak kabul görmüş bir şey; dini bir doktrin, bir öğreti (çoğul hali عَقَائِدُ). مُعْتَقَدٌ ve اِعْتِقَادٌ eşanlamlıdır.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
عَقَدَ | fiil-I | 1 | Bağladı, sağlama aldı | 4/33 |
|
عَقَّدَ | fiil-II | 1 | Sağlamlaştırdı, teşvik etti, sıkıladı | 5/89 |
|
عُقْدَةٌ | isim | 4 | Düğüm, bağ, bağlılık, tutukluk | 2/235 | Çoğul: عُقَدٌ |
عُقُودٌ | isim | 1 | Akit, sıkıca anlaşma, antlaşma (çoğul) | 5/1 | Tekil: عَقْدٌ |
| Toplam | 7 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- عَقَدَ
- عَقَّدَ
- عَقْدٌ (a)
- عَقْدٌ (b)
- عُقْدَةٌ
- مُشْكِلَةٌ > bak: ش ك ل
Zıt Manada Kelimeler
- عَقَدَ
- عَقَّدَ
- عَقْدٌ (a)
- عَقْدٌ (b)
- عُقْدَةٌ
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Akd (Akid) | عَقْد | Anlaşma. Sözleşme. | Çoğulu: Ukûd |
Akade | عَقَدَة | Bağlayanlar, sözleşenler. |
|
Akîde | عَقِيدَة | Bir şeye inanarak bağlanış, inanç, din inancı. |
|
Akâid | عَقَائِد | Akideler. İtikad olunan hakikatlar. | Akîde’nin çoğulu |
Âkid | عَاقِد | Sözleşen. |
|
Ukde | عُقْدَة | Düğüm, bağ. | Çoğulu: Ukad |
Muâkade | مُعَاقَدَة | Mukavele yapma. Akid yapma. Anlaşma. |
|
Taakkud | تَعَقُّد | Bağlanma. Düğümlenme. Anlaşılmaz hale gelme. |
|
Müteakkıd | مُتَعَقِّد | Düğümlenen, karışık olan. |
|
Teâkud | تَعَاقُد | Bağlaşma, akidleşme. |
|
Müteâkıd | مُتَعَاقِد | Anlaşma yapan iki kişiden her biri. |
|
İn’ikâd | اِنْعِقَاد | Akdetme. Bağlanma. |
|
İ’tikâd | اِعْتِقَاد | İnanışlar. Bağlanışlar ve inançlar. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
عَقَدَ : Fiil-I.
4:33 | وَالَّذِينَ عَقَدَتْ أَيْمَانُكُمْ فَآتُوهُمْ نَصِيبَهُمْ |
Diyanet Meali: | Yeminlerinizin bağladığı (ahitleştiğiniz) kimselere de kendi hisselerini verin. |
عَقَّد : Fiil-II.
5:89 | وَلَٰكِنْ يُؤَاخِذُكُمْ بِمَا عَقَّدْتُمُ الْأَيْمَانَ |
Diyanet Meali: | Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. |
عُقْدَةٌ : İsim. Çoğulu: عُقَدٌ
2:235 | وَلَا تَعْزِمُوا عُقْدَةَ النِّكَاحِ حَتَّىٰ يَبْلُغَ الْكِتَابُ أَجَلَهُ |
Diyanet Meali: | Bekleme müddeti bitinceye kadar da nikâh yapmaya kalkışmayın. |
2:237 | إِلَّا أَنْ يَعْفُونَ أَوْ يَعْفُوَ الَّذِي بِيَدِهِ عُقْدَةُ النِّكَاحِ |
Diyanet Meali: | Ancak kadının, ya da nikâh bağı elinde bulunanın (kocanın, paylarından) vazgeçmesi başka. |
20:27 | وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِي |
Diyanet Meali: | (27-28) “Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.” * |
113:4 | وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ |
Diyanet Meali: | Düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden…* |
عُقُودٌ : İsim. Çoğul. Tekili: عَقْدٌ
5:1 | يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَوْفُوا بِالْعُقُودِ |
Diyanet Meali: | Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin. |