KÖK HARFLER: غ د ر
ANLAM:
غَدَرَ: Birisine karşı haince davranmak.
غَدَرَ ve غَدِرَ : Kalmak, geride kalmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
غَادَرَ | fiil-III | 2 | İhmal etti, bıraktı | 18/47 |
| Toplam | 2 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
- غَادَرَ
- غَادِرٌ
- غَدِيرٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Gadr | غَدْر | Hainlik, vefasızlık, merhametsizlik. Muamelede aldatmak. | Gadretmek |
Gaddâr | غَدَّار | Acıması olmayan, başkalarına haksızlık eden, merhametsiz, katı yürekli, insafsız davranan, kıyıcı. |
|
Gaddâre | غَدَّارَة | Küçük tüfek. |
|
Mağdûr | مَغْدُور | Haksızlığa uğramış (kimse). |
|
Mağdûriyyet | مَغْدُورِيَّة | Mağdurluk. |
|
Mugâdere | مُغَادَرَة | Bırakmak, salıvermek. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
غَادَرَ : Fiil-III.
18:47 | وَتَرَى الْأَرْضَ بَارِزَةً وَحَشَرْنَاهُمْ فَلَمْ نُغَادِرْ مِنْهُمْ أَحَدًا |
Diyanet Meali: | Senin yeryüzünü çırılçıplak göreceğin (günü bir hatırla). Biz onları mahşerde toplarız da içlerinden hiçbirini bırakmayız. |
18:49 | لَا يُغَادِرُ صَغِيرَةً وَلَا كَبِيرَةً إِلَّا أَحْصَاهَا |
Diyanet Meali: | “(Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki) küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!” |