KÖK HARFLER: ر و ع
ANLAM:
رَاعَ : Bir kişiden veya şeyden korkmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
رَاعَ (geniş zaman يَرُوعُ mastar ismi رَوْعٌ ve رُؤُوعٌ):
رَاعَ مِنْهُ : O kişiden veya şeyden korkuyordu.
رَاعَهُ الْاَمْرُ (aynı zamanda رَوَّعَهُ): İş onu ürküttü; o şey onu memnun etti ya da sevindirdi.
رَاعَهُ o şey onu çok şaşırttı; o şey (içecek) onu (kalbi) serinletti, manasına da gelmektedir.
سَقَتْنِى شَرْبَةً رَاعَتْ فُؤَادِى : Kalbimi serinleten bir içecek verdi.
رَوْعٌ : Ürkme veya korku Savaş veya muharebe.
خَرَجَ رَوْعَهُ : Ürkmesi veya korkusu onu terketti.
شَهِدَ الرَّوْعَ : Muharebede hazır bulundu.
رُوعٌ : Kalp, kalbin özü veya kalpte korkunun (رَوْعٌ) bulunduğu kısım.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
رَوْعٌ | isim | 1 | Ürperti, heyecan, kalp çarpıntısı, korku | 11/74 |
| Toplam | 1 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Rev’ (Rev’a) | رَوْع | Korku, helecan. |
Ervâ’ | أَرْوَع | 1: Korkmak. 2: Çok güzel olan genç. 3: Son derece cesur ve yiğit adam. |
Terevvu’ | تَرَوُّع | Korkma. |
İrtiyâ’ | اِرْتِيَاع | Ürkme, korkma. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
رَوْعٌ : İsim.
11:74 | فَلَمَّا ذَهَبَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ الرَّوْعُ وَجَاءَتْهُ الْبُشْرَىٰ يُجَادِلُنَا فِي قَوْمِ لُوطٍ |
Diyanet Meali: | İbrahim’in korkusu gidip, kendisine müjde gelince Lût kavmi hakkında bizim (elçilerimiz)le tartışmaya başladı. * |