ل ف ف

KÖK HARFLER: ل ف ف

ANLAM: 

لَفَّ : Bir şeyi katlamak, sarıp sarmalamak. Dolanmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
اِلْتَفَّ fiil-VIII 1 Sarılmak, dolaşmak 75/29
أَلْفَافٌ isim 1 Sık ağaçlık, sarmaş dolaş ağaçlar (Çoğul) 78/16 Tekili: لَفٌّ
لَفِيفٌ isim 1 Kozmopolit ahali, karışık halk kitlesi 17/104

Toplam 3


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Leff (Liff) لَفّ Sarma. Dürme. İçine toplama. İliştirme. Rabtetme. Sarmaş dolaş. Ağaçlık. Çoğulu: Elfâf
Lefîf لَفِيف Sarılmış, dürülmüş.
Leffâf لَفَّاف Çok konuşan, çok laf eden.
Lifâfe لِفَافَة Sargı. Kefen.
Melfûf مَلْفُوف Sarılmış, bağlanmış, eklenmiş.

Çoğulu: Melfûfât
Telfîf تَلْفِيف Bürünme, sarma, örtme.
Müleffef مُلَفَّف Sarılmış.
Teleffüf تَلَفُّف Sarınma.
Müteleffif مُتَلَفِّف Sarılıp bürünen.
Telâfif تَلَافِف Birbirine sarmaşmış bölük bölük nebatlar. Kıvrımlar, büklümler.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

اِلْتَفَّ :  Fiil-VIII. 

75:29 وَالْتَفَّتِ السَّاقُ بِالسَّاقِ
Diyanet Meali: Bacakların birbirine dolandığı zaman…*

أَلْفَافٌ : İsim. 

78:16 وَجَنَّاتٍ أَلْفَافًا
Diyanet Meali: Sarmaş dolaş bahçeler…*

لَفِيفٌ : İsim. 

17:104 فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الْآخِرَةِ جِئْنَا بِكُمْ لَفِيفًا
Diyanet Meali: “Ahiret va’di (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.”