س ل ب

KÖK HARFLER: س ل ب

ANLAM: 

سَلَبَ : Bir şeyi zorla birisinden almak, soymak, kapmak, kaçırmak. Birisini o şeyden mahrum bırakmak.

AÇIKLAMA:

سَلْبٌ : Bir nesneyi bir başkasından zorla, zor kullanarak, cebir ve kuvvetle baskın gelerek ya da onu mağlup ederek çekip almak. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: وَإِنْ يَسْلُبْهُمُ الذُّبَابُ شَيْئًا لاَ يَسْتَنْقِذُوهُ مِنْهُ : Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan kurtaramazlar (22/73).

“Ağacın çekip alınmış, soyulmuş kabuğuna سَلَبٌ denir.

سُلُبٌ : Başına bir felaket gelen kişilerin giydiği siyah elbise. Sanki “kişinin daha önce giymiş olduklarını zorla çekip çıkarmasından dolayı” böyle adlandırılmıştır.

“Kadın kocasının vefatının ardından, ziynetleri, süsleri takınmayı terk etti. Hüzün ifade eden bir elbise giydi” anlamındaki أَحَدَّتِ الْمَرْأَةُ sözüne benzer bir şekilde, “kadının bir siyah matem elbisesini giydiğini” ifade etmek için تَسَلَّبَتِ الْمَرْأَةُ denmiştir.

أَسَالِيبُ : Muhtelif üsluplar, tarzlar, biçimler, çeşitler veya türler. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

سَلَبَ (geniş zaman يَسْلُبُ mastar isim سَلْبٌ ve سَلَبٌ)

سَلَبَهُ الشَّىْءَ : O şeyi zorla ondan aldı, soydu, kaptı, kaçırdı ya da onu o şeyden mahrum bıraktı.

سَلَبَهُ فُؤَادَهُ وَ عَقْلَهُ : Onu kalbinden ve mantığından mahrum bıraktı.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
سَلَبَ fiil-I 1 Kapıp kaçtı, soydu 22/73

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • سَلَبَ
    • سَرَقَ > bak: س ر ق
    • سَطَا > bak: س ط و
    • غَصَبَ > bak: غ ص ب
    • اِغْتَصَبَ > bak: غ ص ب
    • نَشَلَ
    • اِخْتَلَسَ
    • نَهَبَ
  • سَالِبٌ
  • سَلَّابٌ
    • سَارِقٌ > bak: س ر ق
    • لِصٌّ

Zıt Manada Kelimeler

  • سَلَبَ
  • سَالِبٌ
  • سَلَّابٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Selb سَلْب Zorla alma. Selbetmek
Üslûb أُسْلُوب Tarz, yol. Biçim.
İslâb إِسْلَاب Giderme, selbetme. Kapıp götürme.
İnsilâb اِنْسِلَاب Kaldırılma, selb olunma, giderilme. 
İstilâb اِسْتِلَاب Kapma, kapıp alma, selbetme.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

سَلَبَ : Fiil-I.

22:73وَإِنْ يَسْلُبْهُمُ الذُّبَابُ شَيْئًا لَا يَسْتَنْقِذُوهُ مِنْهُ
Diyanet Meali: Eğer sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan kurtaramazlar.