ن ف د

KÖK HARFLER:  ن ف د

ANLAM: 

نَفِدَ : Tükenmek, sona gelmek; harcanmak, tüketilmek; kesilmek.

AÇIKLAMA:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
نَفِدَ fiil-I 4 Bitti, tükendi 31/27
نَفَادٌ isim 1 Bitmek, tükenmek 38/54

Toplam 5

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

AÇIKLAMA:

FENÂ ile NEFÂD kelimeleri arasındaki fark

( ف ن ي – ن ف د )

Nefâd kelimesi, “bir şeyin yok olmaya başlaması ve yavaş yavaş yok olmaya devam etmesi” anlamındadır. Bütün unsurların bir anda yok olması için nefâd kelimesi kullanılmaz, fenâ kelimesi kullanılır. Nitekim âlemin son bulması konusunda da fenâ kelimesi kullanılır, nefâd kullanılmaz. Ancak azığın tükenmesi, yemeğin tükenmesi ifadelerinde nefâd kelimesi kullanılır, çünkü bunlar azar azar tükenir. (Farklar Sözlüğü 136)  Bknz: ( ف ن ي )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Nefed نَفَد Bitme, tükenme.
Nefâd نَفَاد Bitme, tükenme.
İnfâd إِنْفَاد Bitirme, tüketme.
İstinfâd إِسْتِنْفَاد Bir şeyi tüketme, harcama.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

نَفِدَ :  Fiil-I.  

16:96 مَا عِنْدَكُمْ يَنْفَدُ وَمَا عِنْدَ اللَّهِ بَاقٍ
Diyanet Meali: Sizin yanınızdaki tükenir, Allah katında olan ise kalıcıdır.
18:109 قُلْ لَوْ كَانَ الْبَحْرُ مِدَادًا لِكَلِمَاتِ رَبِّي لَنَفِدَ الْبَحْرُ قَبْلَ أَنْ تَنْفَدَ كَلِمَاتُ رَبِّي
Diyanet Meali: De ki: “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa (ve bir o kadar da ilave etsek); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.”
18:109 لَنَفِدَ الْبَحْرُ قَبْلَ أَنْ تَنْفَدَ كَلِمَاتُ رَبِّي
Diyanet Meali: “…Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.”
31:27 وَلَوْ أَنَّمَا فِي الْأَرْضِ مِنْ شَجَرَةٍ أَقْلَامٌ وَالْبَحْرُ يَمُدُّهُ مِنْ بَعْدِهِ سَبْعَةُ أَبْحُرٍ مَا نَفِدَتْ كَلِمَاتُ اللَّهِ
Diyanet Meali: Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah’ın sözleri (yazmakla) yine de tükenmez.

نَفَادٌ : İsim. 

38:54 إِنَّ هَٰذَا لَرِزْقُنَا مَا لَهُ مِنْ نَفَادٍ
Diyanet Meali: İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur. *