ج ل س

KÖK HARFLER:  ج ل س

ANLAM: 

جَلَسَ : Oturmak.

AÇIKLAMA:

Cels kelimesinin aslı, yerin kaba, katı kısmıdır. Celese fiili de, kişinin yerde kendisine oturabilecek uygun bir yer arayıp oturmasıdır. Daha sonra bu fiil her türlü oturma eylemi için kullanılır olmuştur. Meclis kelimesi de, insanın oturduğu her yerin adıdır. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

جَلَسَ (geniş zamanlı يَجْلِسُ mastar isim جُلُوسٌ ve مَجْلِسٌ): Oturdu.

جَلَسَ kelimesi, قَعَدَ kelimesinden farklıdır: جَلَسَ şu anlama gelmektedir: doğruldu (dik oturdu) ya da uykudan veya secdeden doğruldu, ikincisi قَعَدَ ise oturdu; ayaktayken yerine oturdu manasına gelmektedir.

جُلُوسٌ sözcüğü aşağıdan yukarı doğru bir yer değiştirme manasına gelirken قُعُودٌ yukarıdan aşağıya bir yer değiştirme manasındadır.

مَجْلِسٌ (çoğul hali مَجَالِسُ): Oturacak bir yer; bir مَجْلِسٌ ait insanlar, birlikte oturan insanlardan oluşan bir meclis ya da grup; bir söylev veya nutuk veya tembih.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
مَجَالِسُ isim 1 Orturma yeri, meclis (çoğul) 58/11 Tekili: مَجْلِسٌ

Toplam 1


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

  • جَلَسَ
  • جَلَّسَ
    • أَقْعَدَ > bak: ق ع د
    • أَجْلَسَ > bu kök
  • جَالَسَ
  • جَلِيسٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • جَلَسَ
  • جَلَّسَ
    • وَقَّفَ > bak: و ق ف
    • قَدَّمَ > bak: ق د م
    • نَهَّضَ
    • أَنْهَضَ
  • جَلِيسٌ

AÇIKLAMA:

CELESE ile KA‘ADE fiilleri arasındaki fark

( ج ل س – ق ع د)

Ayakta iken oturma eylemi için ka‘ade fiili, yatıyorken veya  başka bir halden oturma vaziyetine geçmeye celese fiili kullanılır. (Sabri Türkmen 45) Bknz: ( ق ع د )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Celse جَلْسَة Oturum. Çoğul: Celesât
Cülûs جُلُوس 1: Hükümdarlık tahtına çıkma, tahta oturma. 2: Oturma.
Celîs جَلِيس Galiz, kaba nesne. Büyük ve sağlam olan şey. Çoğul: Cülesâ, Cüllâs
Cilâs جِلَاس Beraber oturma.
Cülûsiyye جُلُوسِيَّة 1: Hükümdarların cülus törenlerinde dağıttığı bahşiş. 2: Şairlerin tahta çıkan padişah için yazdığı şiir.
Câlis جَالِس Oturan, oturucu, cülus eden. Tahta çıkan.
Meclis مَجْلِس 1: Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için yapılan toplantı. 2: Bu toplantının yapıldığı yer, şûra. 3: Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için bir araya gelmiş kimseler topluluğu. Çoğul: Mecâlîs
İclâs إِجْلَاس Oturtmak. Tahta çıkartmak. Padişahı tahta oturtmak.
Tecâlüs تَجَالُس Birlikte oturmak.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

مَجَالِسُ : İsim. Çoğul. Tekili: مَجْلِسٌ

58:11 إِذَا قِيلَ لَكُمْ تَفَسَّحُوا فِي الْمَجَالِسِ فَافْسَحُوا
Diyanet Meali: Size, “Meclislerde yer açın” denildiği zaman açın ki…