ظ م أ

KÖK HARFLER: ظ م أ

ANLAM: 

ظَمِئَ : Susamak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

ظَمِئَ (geniş zaman. يَظْمَؤُ mastar isim ظَمَأٌ ve ظَمْأٌ ve ظَمَاءٌ): Çok az susadı.

ظَمِئَ اِلَى لِقَائِهِ : Ona kavuşmayı istedi ya da arzu etti.

ظَمَأٌ وَ ظَمْأٌ : Susuzluk.

اَلظَّمْاٰنُ : Susamış; çok susamış. (24:39)

وَجْهٌ ظَمْاٰنٌ : Az etli bir yüz.

رِيحٌ ظَمْاٰى : Sıcak, kurak, hafif olmayan ve nemsiz bir rüzgar.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
ظَمِئَ fiil-I 1 Susadı, susuz kaldı. 20/119
ظَمَأٌ isim 1 Susuzluk 9/120
ظَمْاٰنُ isim 1 Susuz, susamış, susuz kalmış 24/39

Toplam 3

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

  • ظَمِئَ (a)
    • صَدِيَ > bak: ص د ي
    • عَطِشَ
  • ظَمِئَ (b)
  • ظَمَأٌ
  • ظَمْآنٌ
    • صَادٍ > bak: ص د ي
    • غَلِيلٌ > bak: غ ل ل
    • ظَامِئٌ > bu kök
    • ظَمِئٌ > bu kök
    • عَطْشَانٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • ظَمِئَ (a)
    • شَرِبَ > bak: ش ر ب
    • اِرْتَوَى
    • عَلَّ
    • رَشَفَ
    • نَهَلَ
  • ظَمِئَ (b)
  • ظَمَأٌ
    • شُرْبٌ > bak: ش ر ب
    • اِرْتِوَاءٌ
    • عَلٌّ
  • ظَمْآنٌ
    • رَيَّانٌ > bak: ر ي ن
    • نَاقِعٌ > bak: ن ق ع
    • مُرْتَوٍ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Yok.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

ظَمِئَ : Fiil-I. 

20:119 وَأَنَّكَ لَا تَظْمَأُ فِيهَا وَلَا تَضْحَىٰ
Diyanet Meali: “Orada ne susuzluk çekersin, ne de güneş altında kalırsın.” *

ظَمَأٌ : İsim.

9:120 ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ لَا يُصِيبُهُمْ ظَمَأٌ وَلَا نَصَبٌ
Diyanet Meali: Çünkü onların, Allah yolunda çektikleri susuzluk, yorgunluk … gibi hiçbir olay yoktur ki (karşılığında kendilerine iyi bir amel(in sevabı) yazılmış olmasın).

ظَمْاٰنُ : İsim.

24:39 كَسَرَابٍ بِقِيعَةٍ يَحْسَبُهُ الظَّمْآنُ مَاءً
Diyanet Meali: (İnkâr edenlere gelince; onların amelleri) ıssız bir çöldeki serap gibidir. Susamış kimse onu su sanır.