س ج د

KÖK HARFLER: س ج د

ANLAM: 

سَجَدَ : Mütevazı, alçakgönüllü, itaatkar olmak. Eğilmek. Alnını yere koyarak secde etmek. 

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

سَجَدَ (geniş zaman يَسْجُدُ mastar isim سُجُودٌ): Mütevazı, alçakgönüllü veya itaatkardı ya da o hale geldi, eğiliyordu; alnını yere koyarak secde etti.

سَجَدَ لَهُ : Ona secde etti; onu selamladı; ona saygı gösterdi ya da onu methetti.

سَجْدَةٌ ve سِجْدَةٌ : Tek bir kez secde etmek.

سَاجِدٌ (ismi fail): Alçakgönüllü, mütevazı veya itaatkar olma, secde etme.

فُلَانٌ سَاجِدُ الْمِنْخَرِ : Falanca biri alçakgönüllü, mütevazıdır.
عَيْنٌ سَاجِدَةٌ : Baygın bakan bir göz.

مَسْجِدٌ : Bir ibadethane; bir mescid (çoğulu: مَسَاجِدُ)

مَسْجِدٌ جَامِعٌ : Bir cemaatin Cuma Namazlarını ifa etmek için toplandıkları bir mescid.

اَلْمَسْجِدِ الْحَرَامِ : Mescidi Haram, yani Kabe (2:144).

اَلْمَسْجِدِ الْاَقْصَى : Mescidi Aksa (17:1).

اَلْمَسْجِدَانِ : İki mescid, yani Kabe ve Medine’de bulunan Yüce Peygamber’in (s.a.v) mescidi.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
سَجَدَ fiil-I 35 Secde etti, eğildi, boyun eğdi 15/30
سُجُودٌ isim 6 Secde etmek 50/40
سَاجِدٌ isim 23 Secde eden 39/9 Çoğulu: سُجَّدٌ
مَسْجِدٌ isim 28 Mescid, namaz kılınan yer 17/1 Çoğul: مَسَاجِدُ

Toplam 92


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Secde سَجْدَة Genellikle namaz kılarken alnı, el ayalarını, dizleri ve ayak parmaklarını yere getirerek alınan durum.
Seccâde سَجَّادَة Bir kişinin üzerinde namaz kılabileceği büyüklükte, halı, kilim, post veya kumaştan yaygı, namazlık.
Sâcid سَاجِد Secde eden. Çoğul: Sücced, Süccâd, Sâcidûn 
Sâcide سَاجِدَة Secde eden.
Sücûd سُجُود Secdeye varmak. 
Mescûd مَسْجُود Secde edilmiş.
Mescid مَسْجِد Secde edilen yer. Çoğul: Mesâcid
Teseccüd تَسَجُّد Secde etme, secdeye kapanma.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

سَجَدَ : Fiil-I.

2:34وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ
Diyanet Meali:Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişlerdi, İblis (bundan) kaçınmıştı.
2:34وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ
Diyanet Meali:Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişlerdi, İblis (bundan) kaçınmıştı.
3:43يَا مَرْيَمُ اقْنُتِي لِرَبِّكِ وَاسْجُدِي وَارْكَعِي مَعَ الرَّاكِعِينَ
Diyanet Meali:“Ey Meryem! Rabbine divan dur. Secde et ve (O’nun huzurunda) rükû edenlerle beraber rükû et” demişlerdi. *
3:113يَتْلُونَ آيَاتِ اللَّهِ آنَاءَ اللَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ
Diyanet Meali:(Kitap ehli içinde), gece saatlerinde (ayakta duran), secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyan (bir topluluk da vardır).
4:102فَإِذَا سَجَدُوا فَلْيَكُونُوا مِنْ وَرَائِكُمْ
Diyanet Meali:Bunlar secdeye vardıklarında (bir rekât kıldıklarında) arkanıza (düşman karşısına) geçsinler.
7:11ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ
Diyanet Meali:Sonra da meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” dedik. İblis’ten başka hepsi saygı ile eğildiler.
7:11ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ
Diyanet Meali:Sonra da meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” dedik. İblis’ten başka hepsi saygı ile eğildiler.
7:12قَالَ مَا مَنَعَكَ أَلَّا تَسْجُدَ إِذْ أَمَرْتُكَ
Diyanet Meali:Allah, “Sana emrettiğim zaman seni saygı ile eğilmekten ne alıkoydu?” dedi.
7:206إِنَّ الَّذِينَ عِنْدَ رَبِّكَ لَا يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِهِ وَيُسَبِّحُونَهُ وَلَهُ يَسْجُدُونَ
Diyanet Meali:Şüphesiz Rabbin katındaki (melek)ler O’na ibadet etmekten büyüklenmezler. O’nu tespih ederler ve yalnız O’na secde ederler. *
13:15وَلِلَّهِ يَسْجُدُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ طَوْعًا وَكَرْهًا
Diyanet Meali:Göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez (kendileri de gölgeleri de sabah akşam) Allah’a boyun eğer.
15:30فَسَجَدَ الْمَلَائِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ
Diyanet Meali:Bunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler. *
15:33قَالَ لَمْ أَكُنْ لِأَسْجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقْتَهُ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَإٍ مَسْنُونٍ
Diyanet Meali:İblis dedi ki: “Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem.” *
16:49وَلِلَّهِ يَسْجُدُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ
Diyanet Meali:Göklerde ve yerde (bulunan canlılar ve melekler büyüklük taslamadan) Allah’a secde ederler (boyun eğerler).
17:61وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ قَالَ أَأَسْجُدُ لِمَنْ خَلَقْتَ طِينًا
Diyanet Meali:Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, “Hiç ben, çamur hâlinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?” demişti. *
17:61وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ قَالَ أَأَسْجُدُ لِمَنْ خَلَقْتَ طِينًا
Diyanet Meali:Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, “Hiç ben, çamur hâlinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?” demişti. *
17:61إِلَّا إِبْلِيسَ قَالَ أَأَسْجُدُ لِمَنْ خَلَقْتَ طِينًا
Diyanet Meali:Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, “Hiç ben, çamur hâlinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?” demişti.
18:50وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ كَانَ مِنَ الْجِنِّ
Diyanet Meali:Hani biz meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi.
18:50وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ كَانَ مِنَ الْجِنِّ
Diyanet Meali:Hani biz meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi.
20:116وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ
Diyanet Meali:Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de, İblis’ten başka melekler hemen saygı ile eğilmişler; İblis bundan kaçınmıştı. *
20:116وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ
Diyanet Meali:Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de, İblis’ten başka melekler hemen saygı ile eğilmişler; İblis bundan kaçınmıştı. *
22:18أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَسْجُدُ لَهُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ
Diyanet Meali:Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar … Allah’a secde etmektedir.
22:77يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا رَبَّكُمْ
Diyanet Meali:Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin.
25:60وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اسْجُدُوا لِلرَّحْمَٰنِ قَالُوا وَمَا الرَّحْمَٰنُ
Diyanet Meali:Onlara, “Rahmân’a secdeye kapanın denildiğinde “Rahmân da nedir?” derler.
25:60قَالُوا وَمَا الرَّحْمَٰنُ أَنَسْجُدُ لِمَا تَأْمُرُنَا
Diyanet Meali:“Rahmân da nedir? Senin bize emrettiğine mi secde edeceğiz?” derler.
27:24وَجَدْتُهَا وَقَوْمَهَا يَسْجُدُونَ لِلشَّمْسِ مِنْ دُونِ اللَّهِ
Diyanet Meali:“Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm.
27:25أَلَّا يَسْجُدُوا لِلَّهِ الَّذِي يُخْرِجُ الْخَبْءَ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ
Diyanet Meali:“Göklerde ve yerde gizli olanı ortaya çıkaran … Allah’a secde etmesinler diye (şeytan onları yoldan çıkarmış.)”
38:73فَسَجَدَ الْمَلَائِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ
Diyanet Meali:Derken bütün melekler topluca saygı ile eğildiler. *
38:75قَالَ يَا إِبْلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَنْ تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَيَّ
Diyanet Meali:Allah, “Ey İblis! Ellerimle yarattığıma saygı ile eğilmekten seni ne alıkoydu?” dedi.
41:37لَا تَسْجُدُوا لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ
Diyanet Meali:Güneşe ve aya secde etmeyin. 
41:37لَا تَسْجُدُوا لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَاسْجُدُوا لِلَّهِ الَّذِي خَلَقَهُنَّ
Diyanet Meali:Güneşe ve aya secde etmeyin. (Eğer gerçekten Allah’a kulluk ediyorsanız), onları yaratan Allah’a secde edin.
53:62فَاسْجُدُوا لِلَّهِ وَاعْبُدُوا
Diyanet Meali:Haydi Allah’a secde edin ve O’na kulluk edin. *
55:6وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ
Diyanet Meali:Otlar ve ağaçlar (Allah’a) boyun eğerler. *
76:26وَمِنَ اللَّيْلِ فَاسْجُدْ لَهُ وَسَبِّحْهُ لَيْلًا طَوِيلًا
Diyanet Meali:Gecenin bir kısmında O’na secde et; geceleyin de O’nu uzun uzadıya tespih et. *
84:21وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْآنُ لَا يَسْجُدُونَ
Diyanet Meali:Onlara Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar. *
96:19كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَاسْجُدْ وَاقْتَرِبْ
Diyanet Meali:Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş. *

سُجُودٌ : İsim.

48:29سِيمَاهُمْ فِي وُجُوهِهِمْ مِنْ أَثَرِ السُّجُودِ
Diyanet Meali:Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir.
50:40وَمِنَ اللَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَأَدْبَارَ السُّجُودِ
Diyanet Meali:Gecenin bir kısmında ve secdelerin ardından da O’nu tespih et. *
68:42يَوْمَ يُكْشَفُ عَنْ سَاقٍ وَيُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ
Diyanet Meali:Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. *
68:43وَقَدْ كَانُوا يُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ وَهُمْ سَالِمُونَ
Diyanet Meali:Hâlbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar (ve buna yanaşmıyorlar)dı.
2:125أَنْ طَهِّرَا بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْعَاكِفِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ
Diyanet Meali:“Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.”
22:26وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْقَائِمِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ
Diyanet Meali:“Evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle.”

سَاجِدٌ : İsim. İsm-i Fâil. Çoğulu: سُجَّدٌ

2:58فَكُلُوا مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ رَغَدًا وَادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا
Diyanet Meali:“Orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin. Kapısından eğilerek tevazu ile girin.”
4:154وَرَفَعْنَا فَوْقَهُمُ الطُّورَ بِمِيثَاقِهِمْ وَقُلْنَا لَهُمُ ادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا
Diyanet Meali:Verdikleri sağlam söz(ü yerine getirmemeleri) sebebiyle “Tûr”u üzerlerine kaldırdık ve onlara, “Tevazu ile kapıdan girin” dedik.
7:11فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ لَمْ يَكُنْ مِنَ السَّاجِدِينَ
Diyanet Meali:İblis’ten başka hepsi saygı ile eğildiler. O, saygı ile eğilenlerden olmadı.
7:120وَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سَاجِدِينَ
Diyanet Meali:Sihirbazlar ise secdeye kapandılar. *
7:161وَقُولُوا حِطَّةٌ وَادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا نَغْفِرْ لَكُمْ خَطِيئَاتِكُمْ
Diyanet Meali:“Ve ‘Hıtta (Ya Rabbi, bizi affet)’ deyin. Kentin kapısından eğilerek tevazu ile girin ki biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım.”
9:112الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْآمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنْكَرِ
Diyanet Meali:(Bunlar), … rükû’ ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar…
12:4إِنِّي رَأَيْتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَبًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ رَأَيْتُهُمْ لِي سَاجِدِينَ
Diyanet Meali:Hani Yûsuf, babasına “Babacığım! Gerçekten ben (rüyada) on bir yıldız, güneşi ve ayı gördüm. Gördüm ki onlar bana boyun eğiyorlardı” demişti.
12:100وَرَفَعَ أَبَوَيْهِ عَلَى الْعَرْشِ وَخَرُّوا لَهُ سُجَّدًا
Diyanet Meali:Ana babasını tahtın üzerine çıkardı. Hepsi ona (Yûsuf’a) saygı ile eğildiler.
15:29فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِنْ رُوحِي فَقَعُوا لَهُ سَاجِدِينَ
Diyanet Meali:“Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin.” *
15:31إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ أَنْ يَكُونَ مَعَ السَّاجِدِينَ
Diyanet Meali:Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı. *
15:32قَالَ يَا إِبْلِيسُ مَا لَكَ أَلَّا تَكُونَ مَعَ السَّاجِدِينَ
Diyanet Meali:Allah, “Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?” dedi. *
15:98فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَكُنْ مِنَ السَّاجِدِينَ
Diyanet Meali:O hâlde, Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt) ve secde edenlerden ol *
19:58إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ آيَاتُ الرَّحْمَٰنِ خَرُّوا سُجَّدًا وَبُكِيًّا
Diyanet Meali:Kendilerine Rahmân’ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.
26:46فَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سَاجِدِينَ
Diyanet Meali:Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar. *
26:219وَتَقَلُّبَكَ فِي السَّاجِدِينَ
Diyanet Meali:Ve secde edenler arasında dolaşmanı (gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et). *
32:15إِنَّمَا يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا الَّذِينَ إِذَا ذُكِّرُوا بِهَا خَرُّوا سُجَّدًا
Diyanet Meali:Bizim âyetlerimize ancak, kendilerine bu âyetlerle öğüt verildiği zaman secdeye kapananlar inanırlar.
38:72فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِنْ رُوحِي فَقَعُوا لَهُ سَاجِدِينَ
Diyanet Meali:“Onu şekillendirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ile eğilin.” *
39:9أَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ آنَاءَ اللَّيْلِ سَاجِدًا وَقَائِمًا يَحْذَرُ الْآخِرَةَ
Diyanet Meali:(Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde hâlinde ve ayakta, ahiretten korkarak (ve Rabbinin rahmetini umarak) itaat ve kulluk eden mi?
16:48يَتَفَيَّأُ ظِلَالُهُ عَنِ الْيَمِينِ وَالشَّمَائِلِ سُجَّدًا لِلَّهِ وَهُمْ دَاخِرُونَ
Diyanet Meali:Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa ve sola dönmektedir.
17:107إِذَا يُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ سُجَّدًا
Diyanet Meali:“(Kur’an) kendilerine okunduğunda derhal yüzüstü secdeye kapanırlar.”
20:70فَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سُجَّدًا قَالُوا آمَنَّا بِرَبِّ هَارُونَ وَمُوسَىٰ
Diyanet Meali: (Mûsâ’nın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, “Hârûn ve Mûsâ’nın Rabbine inandık” dediler. *
25:64وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدًا وَقِيَامًا
Diyanet Meali:Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir. *
48:29تَرَاهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِنَ اللَّهِ وَرِضْوَانًا
Diyanet Meali:Onların, rükû ve secde hâlinde, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün.

مَسْجِدٌ : İsim. Çoğulu: مَسَاجِدُ

2:114وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنْ مَنَعَ مَسَاجِدَ اللَّهِ أَنْ يُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ
Diyanet Meali:Allah’ın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden (ve onların yıkılması için çalışandan) kim daha zalimdir.
2:144فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةً تَرْضَاهَا فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
Diyanet Meali:(Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir.
2:149وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
Diyanet Meali:(Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, (namazda) Mescid-i Haram’a doğru dön.
2:150وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
Diyanet Meali:(Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir.
2:187وَلَا تُبَاشِرُوهُنَّ وَأَنْتُمْ عَاكِفُونَ فِي الْمَسَاجِدِ
Diyanet Meali:Bununla birlikte siz mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın.
2:191وَلَا تُقَاتِلُوهُمْ عِنْدَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ حَتَّىٰ يُقَاتِلُوكُمْ فِيهِ
Diyanet Meali:Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın.
2:196ذَٰلِكَ لِمَنْ لَمْ يَكُنْ أَهْلُهُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
Diyanet Meali:Bu (durum), ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir.
2:217وَصَدٌّ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَكُفْرٌ بِهِ وَالْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
Diyanet Meali:Allah’ın yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, Mescid-i Haram’ın ziyaretine engel olmak (ve halkını oradan çıkarmak, Allah katında daha büyük günahtır).
5:2وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَآنُ قَوْمٍ أَنْ صَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ أَنْ تَعْتَدُوا
Diyanet Meali:Sizi Mescid-i Haram’dan alıkoydular diye birtakımlarına beslediğiniz kin, sakın ha sizi, haddi aşmaya sürüklemesin.
7:29وَأَقِيمُوا وُجُوهَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَادْعُوهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ
Diyanet Meali:“Her secde yerinde yüzlerinizi (O’na) doğrultun. Dini Allah’a has kılarak O’na ibadet edin.”
7:31يَا بَنِي آدَمَ خُذُوا زِينَتَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ
Diyanet Meali:Ey Âdemoğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin).
8:34وَمَا لَهُمْ أَلَّا يُعَذِّبَهُمُ اللَّهُ وَهُمْ يَصُدُّونَ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
Diyanet Meali:Onlar Mescid-i Haram’dan (mü’minleri) alıkoyarken, Allah onlara ne diye azap etmesin?
9:7إِلَّا الَّذِينَ عَاهَدْتُمْ عِنْدَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
Diyanet Meali:Ancak Mescid-i Haram’ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır.
9:17مَا كَانَ لِلْمُشْرِكِينَ أَنْ يَعْمُرُوا مَسَاجِدَ اللَّهِ شَاهِدِينَ عَلَىٰ أَنْفُسِهِمْ بِالْكُفْرِ
Diyanet Meali:Allah’a ortak koşanların, inkârlarına bizzat kendileri şahitlik edip dururken, Allah’ın mescitlerini imar etmeleri düşünülemez.
9:18إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللَّهِ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Diyanet Meali:Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan … kimseler imar eder.
9:19أَجَعَلْتُمْ سِقَايَةَ الْحَاجِّ وَعِمَارَةَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ كَمَنْ آمَنَ بِاللَّهِ
Diyanet Meali:Siz hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram’ın bakım ve onarımını, Allah’a ve âhiret gününe iman edip (Allah yolunda cihad eden kimselerin amelleri) gibi mi tuttunuz?
9:28فَلَا يَقْرَبُوا الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ بَعْدَ عَامِهِمْ هَٰذَا
Diyanet Meali:Artık bu yıllarından sonra, Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar.
9:107وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مَسْجِدًا ضِرَارًا وَكُفْرًا وَتَفْرِيقًا بَيْنَ الْمُؤْمِنِينَ
Diyanet Meali:Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, mü’minler arasına ayrılık sokmak için bir mescit yapanlar vardır.
9:108لَمَسْجِدٌ أُسِّسَ عَلَى التَّقْوَىٰ مِنْ أَوَّلِ يَوْمٍ أَحَقُّ أَنْ تَقُومَ فِيهِ
Diyanet Meali:İlk günden temeli takva (Allah’a karşı gelmekten sakınmak) üzerine kurulan mescit (Kuba mescidi), içinde namaz kılmana elbette daha lâyıktır.
17:1سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَىٰ بِعَبْدِهِ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
Diyanet Meali:(Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye) kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan (çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya) götüren Allah’ın şanı yücedir.
17:1إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا
Diyanet Meali:Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (kulunu, Muhammed’i bir gece Mescid-i Haram’dan) çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya (götüren Allah’ın şanı yücedir).
17:7وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ
Diyanet Meali:Daha önce girdikleri gibi yine mescide (Beyt-i Makdis’e) girsinler diye (üzerinize yine  düşmanlarınızı gönderdik.)
18:21قَالَ الَّذِينَ غَلَبُوا عَلَىٰ أَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِمْ مَسْجِدًا
Diyanet Meali:Duruma hâkim olanlar ise, “Üzerlerine mutlaka bir mescit yapacağız” dediler.
22:25إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
Diyanet Meali:İnkâr edenler ile Allah’ın yolundan ve Mescid-i Haram’dan alıkoyanlar (azabı hak etmişlerdir.)
22:40لَهُدِّمَتْ صَوَامِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَاتٌ وَمَسَاجِدُ يُذْكَرُ فِيهَا اسْمُ اللَّهِ كَثِيرًا
Diyanet Meali:İçlerinde Allah’ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi.
48:25هُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
Diyanet Meali:Onlar, inkâr edenler ve sizi Mescid-i Haram’ı ziyaretten alıkoyanlardır.
48:27لَتَدْخُلُنَّ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ آمِنِينَ
Diyanet Meali:Allah dilerse, siz güven içinde Mescid-i Haram’a gireceksiniz.
72:18وَأَنَّ الْمَسَاجِدَ لِلَّهِ فَلَا تَدْعُوا مَعَ اللَّهِ أَحَدًا
Diyanet Meali:“Şüphesiz mescitler, Allah’ındır. O hâlde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin.” *