KÖK HARFLER: ش ع ل
ANLAM:
شَعَلَ : Ateşi tutuşturmak. Bir işte başarılı olmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
شَعَلَ (geniş zaman يَشْعَلُ mastar isim شَعْلٌ):
شَعَلَ النَّارَ veya اَشْعَلَ النَّارَ : Ateşi tutuşturdu.
شَعَلَ فِى الْاَمْرِ : O işte başarılı oldu.
اِشْتَعَلَتِ النَّارُ : Ateş tutuştu ya da alev aldı.
اِشْتَعَلَ غَضَبًا : Bir hayli öfkelendi.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
اِشْتَعَلَ | fiil-VIII | 1 | Tutuştu, yandı, saçı ağardı | 19/4 |
| Toplam | 1 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Benzer Manada Kelimeler
- شَعَلَ
- شُعْلَةٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Şûle | شُعْلَة | Alev, ateş alevi. |
|
Meş’ale | مَشْعَلَة | Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek. |
|
İştiâl | اِشْتِعَال | Tutuşma, parlama, alevlenme. | Çoğul: İştiâlât |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
اِشْتَعَلَ : Fiil-VIII.
19:4 |
قَالَ رَبِّ إِنِّي وَهَنَ الْعَظْمُ مِنِّي وَاشْتَعَلَ الرَّأْسُ شَيْبًا
|
Diyanet Meali: | O, şöyle demişti: “Rabbim! Şüphesiz kemiklerim gevşedi. Saçım sakalım ağardı…” |