KÖK HARFLER: خ ر ب
ANLAM:
خَرِبَ : (Ev) harabe, virane, terk edilmiş, ıssız veya boş bir halde olmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
خَرِبَ (geniş zamanlı يَخْرَبُ mastar ismi خَرَابٌ):
خَرِبَ الْبَيْتُ : Ev harabe, virane, terk edilmiş, ıssız veya boş bir haldeydi ya da o hale geldi.
خَرَبَ (geniş zamanlı يَخْرُبُ ) : (O adam) Bir hırsız oldu.
اَخْرَبَ ve خَرَّبَ ve de خَرَبَ : Bir evi veya bir meskeni harabeye çevirdi ya da virane, terk edilmiş, ıssız veya boş bir hale getirdi.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
أَخْرَبَ | fiil-IV | 1 | Harap etti, yıktı, çökertti | 59/2 |
خَرَابٌ | isim | 1 | Yıkılmış, boşalmış, harap olmuş | 2/114 |
| Toplam | 2 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- خَرَبَ
- خَرِبَ
- خَرَّبَ
Zıt Manada Kelimeler
- خَرَبَ
- خَرِبَ
- خَرَّبَ
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Harâb | خَرَاب | Viran. Issız. Yıkık. Perişan. |
|
Harâbe | خَرَابَة | 1: Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, kalıntı. 2: Yıkılmış veya yıkılmaya yüz tutmuş yapı. 3: Harab yer. Şehir veya ev yıkıntısı. Perişan yerler. | Çoğul: Harâbât |
Harâbiyyet | خَرَابِيَّة | Yıkılma. Harablık. |
|
Hırpâni | ——— | Perişan kılıklı, derbeder. |
|
Hırpalamak | ——— | 1: Örselemek. 2: Dövmek. 3:İtip kakmak, azarlamak veya yıpratmak. |
|
Tahrîb | تَخْرِيب | Harab etme, edilme. Yıkma. Bozma. | Çoğul: Tahrîbât |
İhrâb | إِخْرَاب | Harab etme, perişan etme. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
أَخْرَبَ : Fiil-IV.
59:2 | يُخْرِبُونَ بُيُوتَهُمْ بِأَيْدِيهِمْ وَأَيْدِي الْمُؤْمِنِينَ فَاعْتَبِرُوا يَا أُولِي الْأَبْصَارِ |
Diyanet Meali: | Öyle ki, evlerini hem kendi elleriyle, hem de mü’minlerin elleriyle yıkıyorlardı. Ey basiret sahipleri, ibret alın. |
خَرَابٌ : İsim.
2:114 | وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنْ مَنَعَ مَسَاجِدَ اللَّهِ أَنْ يُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ وَسَعَىٰ فِي خَرَابِهَا |
Diyanet Meali: | Allah’ın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden ve onların yıkılması için çalışandan kim daha zalimdir. |