KÖK HARFLER: ح ل ق
ANLAM:
حَلَقَ : Kazımak, traş etmek.
AÇIKLAMA:
حَلْقٌ : Boğaz.
حَلَقَهُ : Boğazını kesti. Sonradan حَلْقٌ kelimesi “insan saçını kesme, traş etme ve keçi kılını kesme, kırkma” anlamında kullanılıp “onun saçını veya kılını kesti, traş etti veya kırıktı” anlamında حَلَقَ شَعْرَهُ denmiştir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: وَلاَ تَحْلِقُوا رُؤُوسَكُمْ Başlarınızı tıraş etmeyin (2/196).
Yine şöyle buyurmuştur: مُحَلِّقِينَ رُؤُوسَكُمْ وَمُقَصِّرِينَ Başlarınızı tıraş ederek ve saçlarınızı kısaltarak (48/27).
رَأْسٌ حَلِيقٌ : Tıraş edilmiş baş.
لِحْيَةٌ حَلِِيقٌ : Tıraş edilmiş sakal.
İnsana beddua olarak söylenen عَقْرَى حَلْقَى sözü, “İnşallah o kişinin başına, kadınların saçlarını kesecekleri türden bir bela gelir!” anlamındadır. Bunun “Allah onun boğazını kessin” anlamında olduğu da söylenmiştir.
“Kabalığından, sertliğinden dolayı vücuttaki kılları kesen, sıyırıp alan, izale eden كِسَاءٌ denen türden kaba, sert giysilere” مَحَالِقُ denir.
حَلْقَةٌ : Halka. Biçim olarak boğaza benzetilerek böyle adlandırılmıştır. حَلَقَة şeklinde de kullanılmıştır. Bazıları حَلَقَةٌ kelimesinin “saç tıraş eden kimselerin” dışında kullanıldığını bilmediğini söylemiştir.
إِبِلٌ مُحَلَّقَةٌ : Halka (حَلْقَةٌ) denen damgayla damgalanmamış develer. حَلْقَةٌ kelimesinde bulunan “yuvarlaklık” anlamı göz önünde bulundurularak “daire oluşturacak şekilde bir araya toplanmış insan halkasına” حَلْقَةُ اْلقَوْمِ denmiştir.
“Kuş havalanıp yükseldi ve uçuşunda daireler çizdi” anlamında حَلَّقَ الطَّائِرُ denmiştir. (Müfredât)
DİĞER BAZI TÜREVLER:
حَلَقَ (geniş zaman يَحْلِقٌ mastar ismi حَلْقٌ):
حَلَقَ رَاْسَهُ اَوْ حَلَّقَ : Başını tıraş etti.
حَلَقَ الشَّىْءَ : O şeyi soydu; o şeyi bir ölçüye göre yaptı.
حَلَقَ الْحَوْضَ : Havuzu doldurdu.
حَلَّقَ (şu sözcükle eş anlamlıdır: حَلَقَ) yoğun bir anlama sahiptir ve bir eylemin sıklığına işaret eder ve herhangi bir nesne için kullanılabilir: Çokça traş etti, kazıdı.
حَلَّقَ الْقَمَرُ : Ayın çevresinde bir hale vardı.
تَحَلَّقُوا : Halkalar halinde oturdular.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
Tür | Adet | Anlam | Örnek | |
حَلَقَ | fiil-I | 1 | Traş etti, kazıdı | 2/196 |
مُحَلِّقٌ | isim | 1 | Çokça traş eden, kazıyan | 48/27 |
Toplam | 2 |
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
- حَلَقَ
- حَلَّقَ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Halk | حَلْق | Boğaz. Tıraş etmek. |
|
Hâlik | حَالِق |
Tıraş eden. Berber.
| Çoğul: Halaka |
Hallâk | حَلَّاق | İyi tıraş eden. Berber. Hamal. |
|
Mahlûk | مَحْلُوق | Tıraş olmuş. |
|
Halka | حَلْقَة | Daire şekli. Ortası boş yuvarlak şekil. | Çoğul: Halak, Halakât |
Tahlîk | تَحْلِيق | Tıraş etme. |
|
Muhallak | مُحَلَّق | Tıraş olmuş. Hacıların Mina’da tıraş oldukları yer. |
|
İhtilâk | اِحْتِلَاق | Tıraş etme veya edilme. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
حَلَقَ : Fiil-I.
2:196 | وَلَا تَحْلِقُوا رُءُوسَكُمْ حَتَّىٰ يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّهُ |
Diyanet Meali: | Bu kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. |
مُحَلِّقِينَ : İsim. İsm-i Fâil. Tef’îl Bâbı (II. Bâb). Kurallı Erkek Çoğul. Nasb / Cerr Hali. Tekili: مُحَلِّقٌ
48:27 | لَتَدْخُلُنَّ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ آمِنِينَ مُحَلِّقِينَ رُءُوسَكُمْ |
Diyanet Meali: | Allah dilerse, siz güven içinde başlarınızı kazıtmış olarak Mescid-i Haram’a gireceksiniz. |