ت ق ن

KÖK HARFLER:  ت ق ن

ANLAM: 

تَقَّنَ : Topraklarını iyileşmesi için sulamak.

أَتْقَنَ : Bir şeyi tamamlamak, hakkından gelmek, iyi bilmek. Bir şeyde yetenekli, kabiliyetli, mahir olmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

تَقَّنَ : Topraklarını iyileşmesi için suladılar.

اَتْقَنَهُ (mastar isim اِتْقَانٌ ) : Onu dayanıklı, sabit, güçlü, sert, sağlam, kusursuz yaptı veya öyle olmasını sağladı; onu sıkıca, iyice oturttu, meydana getirdi veya inşa etti; sert, sağlam veya dayanıklı bir temele oturttu.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Âyet
أَتْقَنَ fiil-IV 1 Muhkem (sağlam) yapmak 27/88

Toplam 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

  • أَتْقَنَ
    • أَحْكَمَ > bak: ح ك م
    • أَجَادَ > bak: ج و د
    • حَذَقَ
    • مَهَرَ
    • بَرَعَ
  • إِتْقَانٌ
    • إِجَادَةٌ > bak: ج و د
    • إِحْكَامٌ > bak: ح ك م
    • تَمَكُّنٌ > bak: م ك ن
    • حِذْقٌ
    • حَذَاقَةٌ
    • مَهَارَةٌ
    • بَرَاعَةٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • أَتْقَنَ
    • اِسْتَعْجَلَ > bak: ع ج ل
    • اِسْتَخَفَّ > bak: خ ف ف
    • فَشِلَ > bak: ف ش ل
    • خَابَ > bak: خ ي ب
    • أَكْدَى > bak: ك د ي
    • اِسْتَهْتَرَ
    • أَهْمَلَ
    • أَحْفَقَ
  • إِتْقَانٌ
    • فَشَلٌ > bak: ف ش ل
    • خَيْبَةٌ > bak: خ ي ب 
    • إِكْدَاءٌ > bak: ك د ي
    • رُسُوبٌ
    • إِحْفَاقٌ

AÇIKLAMA:

İHKÂM ile İTKÂN kelimeleri arasındaki fark

( ح ك مت ق ن )

İtkân, “bir şeyin islah edilmesi”dir. Onun aslı tikn kelimesinden gelmektedir. Tikn ise, “akarsu ya da kuyunun dibinde kalan ternûk”tur. Ternûk ise, “çamur karışımı toprak” demektir. Bu çamur, bulunduğu yerden alınır, yapı ve duvarlardaki eksik ve gedikler sıvanarak onarılır. Biri binayı bu çamurla sıvadığında, etkanehu (çamurla sıvadı) denir. Daha sonra bilgi konusu olan şeyler için de kullanılmıştır. Nitekim, etkantu kezâ (şunu iyice anladım), yani sanki “hiç bir eksik kalmadan öğrendim” denir. 

İhkâm ise, “işin sağlam yapılması”dır. Bu nedenle Yüce Allah, kitâbun uhkimet âyâtuhû (ayetleri ihkâm edilmiş, yani muhkem olarak halk edilmiş / yaratılmış bir kitap…) (Hûd / 1) buyurmuş, utkinet (itkân / islâh edilmiş) dememiştir. Çünkü Allah, ayetleri önce eksik halketmiş / yaratmış, sonra bu eksikleri gidermiş değildir. (Farklar Sözlüğü 310) Bknz: ( ح ك م )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

İtkân إِتْقَان Pürüzsüz yapmak veya yapılmak. Sağlamlaştırmak. Hakikata yakından vakıf olmak, delileriyle bilmek, inanmak. Bilerek emin olmak. Muhkem kılmak, muhkem yapmak. Sabit kılmak.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَتْقَنَ : Fiil-IV.

27:88 صُنْعَ اللَّهِ الَّذِي أَتْقَنَ كُلَّ شَيْءٍ إِنَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَفْعَلُونَ
Diyanet Meali: Bunu, her şeyi sağlam ve yerli yerince yapan Allah yapmıştır. Şüphesiz O, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.