ر و ض

KÖK HARFLER: ر و ض

ANLAM: 

رَاضَ : Hayvanı muti kılmak, terbiye etmek. 

رَوْضَة : Yeşillik yer; güzel bahçe; bol nebatlı, sulak, şirin, can alıcı çiçeklerle tezyin edilmiş yer.  

AÇIKLAMA:

رَوْضٌ : Suyun durgunlaştığı, kaldığı veya birikti yer. Yeşilliğe sahip arazi. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: فَهُمْ فِي رَوْضَةٍ يُحْبَرُونَ : Onlar (çiçekli, ırmaklı) bir bahçe içinde neşelendirilirler (30/15).

“Su” göz önünde bulundurularak şöyle denmiştir:

أَرَاضَ الْوَادِي : Vadide veya derede su durgunlaştı, kaldı veya birikti.

ِاسْتَرَاضَ الْوَادِي : Vadinin veya derenin suyu çoğaldı.

أَرَاضَهُمْ : Onları suya kandırdı veya onların susuzluklarını giderdi.

رِيَاضَةٌ : Söz dinler, uysal, itaatkar veya yumuşak başlı olması ve ustalık, maharet kazanması için nefsi veya bedeni çokça kullanmak, işletmek. “Bineğe baş öğrettim, serkeşliğini kırdım veya ehlileştirdim ve ona yürümeyi veya gitmeyi öğrettim” anlamına gelen رُضْتُ الدَّابَةَ sözü buradan gelir.

Arapların اِفْعَلْ كَذَا مَا دَامَتِ النَّفْسُ مُسْتَرَاضَةً sözüne gelince buradaki مُسْتَرَاضَةً kelimesi ya “riyazete (رِيَاضَةٌ) kâbil” anlamındadır ya da “geniş, darlıktan azade” anlamındadır. Bu durumda رَوْضٌ ve إِرَاضَةٌ kelimelerinden gelmiş olur.

Yüce Allah’ın şu sözüne gelince: فَهُمْ فِي رَوْضَةٍ يُحْبَرُونَ : Onlar bir mutluluk-esenlik bahçesinde ağırlanacaklardır (30/15). Burada رَوْضَةٌ kelimesi ile ifade edilen “cennetin ravzalarıdır yani güzellikleri ve lezzetleridir”.

Şu sözüne gelince: فِي رَوْضَاتِ الْجَنَّاتِ : Cennetlerin bahçelerindedir (42/22). 

  1. Burada, “ukbâda, ahirette onlar için hazırlanmış olan şeylere, dış görünüş bakımından” işaret edilmiştir. 
  2. Bir görüşe göre ise, burada “Yüce Allah’ın onlara ehil, layık gördüğü, sahip olanın yüreğinin güzelleşeceği bilgilere ve ahlaka, huylara” işaret edilmiştir. (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

رَاضَ : (geniş zaman يَرُوضُ mastar ismi رَوْضٌ ve رِيَاضٌ): Hayvanı muti kıldı, terbiye etti.

رَاضَ الْمَكَانَ : Bir yeri otlak ve çimenlik yaptı.

اَرَاضَ الْمَكَانُ : Otlağı, çimenliği bol oldu.

اَرَاضَ الْمَكَانَ : Bir yeri otlak ve çimenlik yaptı.

رَوَّضَ : Çok otlak ve çimenlik oldu.

اِرْتَاضَ : Tay terbiye edilerek alıştı.

تَرَاوَضَ : Sıkı pazarlık etti.

رَوْضَةٌ : Yeşillik yer; güzel bahçe, çimenlik.

رِيَاضَةٌ : Riyazet.

اَلرِّيَاضَةُ الْبَدَنِيَّةُ : Spor, jimnastik.

اَلْعُلُومُ الرِّيَاضِيَّةُ . Matematik, geometri, cebir vb. İlimler.

رِيَاضِيٌّ : Matematikçi, sporcu.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
رَوْضَةٌ isim 2 Yeşillik yer, güzel bahçe 30/15

Toplam 2

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • رَوَّضَ
    • ذَلَّلَ > bak: ذ ل ل
    • طَوَّعَ > bak: ط و ع
    • رَاضَ > bu kök
    • سَاسَ
  • رَوْضَةٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • رَوَّضَ
    • قَسَّا > bak: ق س و
    • غَلَّظَ > bak: غ ل ظ
    • صَعَّبَ
    • خَشَّنَ
  • رَوْضَةٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Ravza رَوْضَة Sulu yer, bahçe, bostan, çimenlik yer. Çoğul: Ravzât, Riyâz
Riyâzât رِيَاضَات Nefsi terbiye maksadıyla az gıda ile geçinmek, nefsini hevesattan men’ ile faydalı fikir ve işle meşgul olmak.
Riyâzî رِيَاضِى Matematik, geometri vb. bilimlerle ilgili olan.
Riyâziyye رِيَاضِيَّة Hesap ilmi.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

رَوْضَةٌ : İsim. 

30:15 فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَهُمْ فِي رَوْضَةٍ يُحْبَرُونَ
Diyanet Meali: İman edip salih ameller işleyenlere gelince, işte onlar cennet bahçelerinde sevindirilirler. *

رَوْضَاتٌ : İsim. Kurallı Bayan Çoğul. Tekili: رَوْضَةٌ

42:22 وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فِي رَوْضَاتِ الْجَنَّاتِ
Diyanet Meali: İnanıp yararlı işler yapanlar da cennet bahçelerindedirler.