KÖK HARFLER: م س ح
ANLAM:
مَسَحَ : Eliyle bir şeyi silmek, meshetmek, üzerindeki ıslaklığı veya kiri gidermek için elini üzerinden geçirmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
مَسَحَ | fiil-I | 3 | Meshetti, sildi, okşadı, kopardı | 5/6 |
مَسْحٌ | isim | 1 | Meshetmek, silmek | 38/33 |
المَسِيحُ | özel isim | 11 | Mesih | 4/157 |
| Toplam | 15 |
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Mahreci Benzeyen Kökler
Benzer Manada Kelimeler
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Mesh | مَسْح | El sürme. Bir şeyi elle sıvazlama. | Mesh etmek |
Mesîh | مَسِيح | Bir şey üzerinde eli yürütmek, bir şeyden ondaki eseri gidermek demektir. Hz. İsa’ya verilen adlardan biri. |
|
Temsîh | تَمْسِيح | Meshetme. |
|
Temessuh | تَمَسُّح | Kendini bir nesneye sürmek, meshetmek. |
|
Mütemessih | مُتَمَسِّح | Bir şeye sürünen. |
|
Timsah | ——— | Sürüngenlerden, sıcak bölgelerin akarsularında yaşayan, kalın derili, uzun kuyruklu, iri bir hayvan. |
|
Masaj | ——— | Tedavi amacıyla yapılan sürtme, vurma, ovalama gibi hareketler. | Fransızca |
Fransızcadan dilimize geçmiş olan masaj kelimesi, kök itibarı ile Arapçadan geliyor olabilir. “Elle sığama, ovma” anlamına gelen mesh (مسح) kelimesi, bu kelimenin orjininde yer alıyor olabilir, ancak bu kesin değildir. (Nişanyan Sözlük)
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
مَسَحَ : Fiil-I.
4:43 | فَتَيَمَّمُوا صَعِيدًا طَيِّبًا فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُمْ |
Diyanet Meali: | O zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. |
5:6 | وَامْسَحُوا بِرُءُوسِكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَيْنِ |
Diyanet Meali: | -Başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı (yıkayın). |
5:6 | فَتَيَمَّمُوا صَعِيدًا طَيِّبًا فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُمْ مِنْهُ |
Diyanet Meali: | O zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). |
مَسْحٌ : İsim.
38:33 | رُدُّوهَا عَلَيَّ فَطَفِقَ مَسْحًا بِالسُّوقِ وَالْأَعْنَاقِ |
Diyanet Meali: | “Onları bana geri getirin” dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. * |
المَسِيحُ : Özel isim.
3:45 | إِنَّ اللَّهَ يُبَشِّرُكِ بِكَلِمَةٍ مِنْهُ اسْمُهُ الْمَسِيحُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ |
Diyanet Meali: | “(Ey Meryem!) Allah, seni kendi tarafından bir kelime ile müjdeliyor ki, adı Meryem oğlu İsa Mesih’tir.” |
4:157 | وَقَوْلِهِمْ إِنَّا قَتَلْنَا الْمَسِيحَ عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ رَسُولَ اللَّهِ |
Diyanet Meali: | “Biz Allah’ın peygamberi Meryem oğlu İsa Mesih’i öldürdük” demelerinden dolayı (kalplerini mühürledik). |
4:171 | إِنَّمَا الْمَسِيحُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ اللَّهِ وَكَلِمَتُهُ أَلْقَاهَا إِلَىٰ مَرْيَمَ |
Diyanet Meali: | Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesidir. |
4:172 | لَنْ يَسْتَنْكِفَ الْمَسِيحُ أَنْ يَكُونَ عَبْدًا لِلَّهِ |
Diyanet Meali: | Mesih de, (Allah’a yakın melekler de), Allah’a kul olmaktan asla çekinmezler. |
5:17 | لَقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ هُوَ الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ |
Diyanet Meali: | Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir”, diyenler kesinlikle kâfir oldular. |
5:17 | قُلْ فَمَنْ يَمْلِكُ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا إِنْ أَرَادَ أَنْ يُهْلِكَ الْمَسِيحَ ابْنَ مَرْيَمَ |
Diyanet Meali: | De ki: “Şâyet Allah, Meryem oğlu Mesih’i … yok etmek istese, Allah’a karşı kim ne yapabilir? |
5:72 | لَقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ هُوَ الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ |
Diyanet Meali: | Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler kesinlikle kâfir oldu. |
5:72 | وَقَالَ الْمَسِيحُ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ اعْبُدُوا اللَّهَ رَبِّي وَرَبَّكُمْ |
Diyanet Meali: | Oysa Mesih şöyle demişti: “Ey İsrailoğulları! Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin.” |
5:75 | مَا الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ إِلَّا رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِ الرُّسُلُ |
Diyanet Meali: | Meryem oğlu Mesih, sadece bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler geldi geçti. |
9:30 | وَقَالَتِ النَّصَارَى الْمَسِيحُ ابْنُ اللَّهِ |
Diyanet Meali: | Hıristiyanlar ise, “İsa Mesih, Allah’ın oğludur” dediler. |
9:31 | اتَّخَذُوا أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ أَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللَّهِ وَالْمَسِيحَ ابْنَ مَرْيَمَ |
Diyanet Meali: | (Yahudiler) Allah’ı bırakıp, hahamlarını; (hıristiyanlar ise) rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rab edindiler. |