KÖK HARFLER: خ ف ت
ANLAM:
خَفَتَ : (Ses) sabit veya sessiz olmak; yumuşak ve nazik, düşük bir tonda olmak; şiddetli açlıktan ötürü güçsüzleşmek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
خَفَتَ (geniş zamanlı يَخْفُتُ ve يَخْفِتُ mastar ismi خُفُوتًا ve خَفْتًا ve خَفَاتًا):
خَفَتَ الصَّوْتُ : Ses sabit veya sessizdi ya da o hale geldi; yumuşak ve nazik, düşük bir tondaydı ya da o hale geldi; şiddetli açlıktan ötürü güçsüzleşti.
خَفَتَ : Öldü; aniden öldü; güçsüz, alçak veya aşağılanmıştı.
خَفَتَ بِصَوْتِهِ اَوْ خَافَتَ : Sesini azalttı; düşük bir ses tonuyla konuştu, fısıldar gibi konuştu.
تَخَافَتَ : Gizlice söyleşti, gizli gizli konuştu, fısıldaştı.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
خَافَتَ | fiil-III | 1 | Sesi alçalttı; alçak sesle okudu, konuştu. | 17/110 |
تَخَافَتَ | fiil-VI | 2 | Gizlice söyleşti, gizli gizli konuştu, fısıldaştı. | 20/103 |
| Toplam | 3 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Muhâfete | مُخَافَتَة | Söyleme, yavaş okuma. |
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
خَافَتَ : Fiil-III.
17:110 | وَلَا تَجْهَرْ بِصَلَاتِكَ وَلَا تُخَافِتْ بِهَا وَابْتَغِ بَيْنَ ذَٰلِكَ سَبِيلًا |
Diyanet Meali: | Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut. |
تَخَافَتَ : Fiil-VI.
20:103 | يَتَخَافَتُونَ بَيْنَهُمْ إِنْ لَبِثْتُمْ إِلَّا عَشْرًا |
Diyanet Meali: | Aralarında birbirlerine “(Dünya’da) sadece on (gün) kaldınız” diye gizli gizli konuşacaklar.* |
68:23 | فَانْطَلَقُوا وَهُمْ يَتَخَافَتُونَ |
Diyanet Meali: | Fısıldaşarak yola koyuldular.* |