KÖK HARFLER: ف ر ض
ANLAM:
فَرَضَ : Bir şeye bir işaret koymak. Bir çentik veya bir kesik atmak, yarık açmak. Bir kanun veya yasayı bilinen bir hüküm ile farz veya zorunlu kılmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
فَرَضَ (geniş zaman يَفْرِضُ mastar isim فَرْضٌ):
فَرَضَهُ : O şeye bir işaret koydu, bir çentik veya bir kesik attı, yarık açtı.
فَرَضَ : Bir şeyi, yani kanun veya yasayı bilinen bir hüküm ile farz veya zorunlu kıldı; bir şeyi yapmak için belirli bir zaman tayin etti ya da belirledi.
فَرَضَ bir şeyi, örneğin harcamaları vb.ni hükme bağladı ya da hükmetti, manasına da gelmektedir.
فَرَضَ لَهُ : Onun için kesin bir pay belirledi ya da atadı (çünkü pay edilen, pay edildiği şeyden ayrılmıştır ki bu fiilin temel anlamıdır).
فَرَضَ ve فَرَضَ لَهُ ve فَرَضَ عَلَيْهِ : Bir şeyi, yani kanun veya yasayı bilinen bir hüküm ile farz veya zorunlu kıldı ya da bir şeyi onun için bir kanun, bir buyruk veya yasak olarak tesis etti.
مَفْرُوضٌ : Pay edilmiş; belirlenmiş; zamana veya başka bir şeye göre kararlaştırılmış, tanımlanmış veya sınırlandırılmış.
فَرِيضَةٌ (çoğul hali فَرَائِضُ ) : Allah c.c. tarafından farz kılınmış bir kanun veya emir; bir kimseye farz kılınmış bir pay veya nasip; pay edilmiş, tayin edilmiş, saptanmış veya belirlenmiş herhangi bir şey ve özellikle pay edilmiş bir miras.
فَارِضٌ : Yaşlı, yaşlanmış veya yaşı ilerlemiş (bir ineğe istinaden kullanıldığında); bir hayli yaşlı ve güçsüz; büyük ve şişman, iri veya hantal (bir kimseye istinaden kullanıldığında); eski ve antika (bir şeye istinaden kullanıldığında).
ضِغْنٌ فَارِضٌ : Büyük bir fesat veya kin.