ب ل س

KÖK HARFLER:  ب ل س

ANLAM: 

اَبْلَسَ : Ümitsizliğe kapılmak, umudunu yitirmek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

اَبْلَسَ (geniş zamanlı يُبْلِسُ mastar isim اِبْلَاسٌ): Ümitsizliğe kapıldı veya umudunu yitirdi. Üzüldü, hayret etti. Gamdan dolayı sükut etti, dayanağı kalmadı.

اَبْلَسَ مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِ : (Allah’ın (c.c.) merhametinden); neşesi kaçtı; kederinden dolayı sessizdi veya sessizleşti; aklı karışmıştı veya şaşırmıştı veya o hale geldi ve doğru yolu göremiyordu; susturuldu veya durduruldu.

اَبْلَسَ فِى حُجَّتِهِ : İddiasında; istediğini almaktan alıkoyuldu; yolculuğunu devam ettirmedi veya ettiremedi; yaptıkları yüzünden tövbe etti veya acı çekti.

اَبْلَسَهُ : Onu ümitsizliğe sürükledi.

مُبْلِسٌ (İsmi fail): Ümidini kesen.

اِبْلِيسُ : (Çoğulu:اَبَالِيسُ ile اَبَالِسَةٌ) : (1) Ümidini yitiren kişi (2) İblis: Cinlerin babasıdır. Cenâbı Hakkın emrine karşı küstahlık göstererek isyanda bulunmuş ve Hz. Âdem’e secde etmemiştir. İnsanların düşmanı olarak tavsif edilmiştir. Şeytan’ın isimlerinden biri olarak kabul edilir.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnek Âyet
أَبْلَسَfiil-IV1Üzüldü, hayret etti, ümitsizliğe kapıldı30/12
مُبْلِسٌisim4Ümidini kesen, dayanağı kalmayan, gamdan dolayı sükut eden 43/75
إِبْلِيسُisim11İblis2/34

Toplam:16

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • أَبْلَسَ
  • إِبْلِيسٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir.

İblîs إِبْلِيس 1: Şeytan. 2: Kötü, düzenci (kimse). Çoğul: Ebâlis

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَبْلَسَ : Fiil-IV. 

30:12 وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُبْلِسُ الْمُجْرِمُونَ
Diyanet Meali: Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.

مُبْلِسُونَ : İsim. İsm-i Fâil. İf’âl Bâbı (IV. Bâb). Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: مُبْلِسٌ

6:44 حَتَّىٰ إِذَا فَرِحُوا بِمَا أُوتُوا أَخَذْنَاهُمْ بَغْتَةً فَإِذَا هُمْ مُبْلِسُونَ
Diyanet Meali: Sonra kendilerine verilenle sevinip şımardıkları sırada, onları ansızın yakaladık da bir anda tüm ümitlerini kaybedip yıkıldılar.
23:77 حَتَّىٰ إِذَا فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَابًا ذَا عَذَابٍ شَدِيدٍ إِذَا هُمْ فِيهِ مُبْلِسُونَ
Diyanet Meali: Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımızda bir de bakarsın onun içinde ümitsizliğe düşüvereceklerdir.*
30:49 وَإِنْ كَانُوا مِنْ قَبْلِ أَنْ يُنَزَّلَ عَلَيْهِمْ مِنْ قَبْلِهِ لَمُبْلِسِينَ
Diyanet Meali: Oysa onlar daha önce kendilerine yağmur yağdırılmadan evvel kesin bir ümitsizliğe kapılmışlardı.*
43:75 لَا يُفَتَّرُ عَنْهُمْ وَهُمْ فِيهِ مُبْلِسُونَ
Diyanet Meali: Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde ümitsizdirler.*

إِبْلِيسُ : Özel isim. 

2:34 وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ
Diyanet Meali: Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişlerdi, İblis (bundan) kaçınmıştı.
7:11 ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ
Diyanet Meali: Sonra da meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” dedik. İblis’ten başka hepsi saygı ile eğildiler.
15:31 إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ أَنْ يَكُونَ مَعَ السَّاجِدِينَ
Diyanet Meali: Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı.*
15:32 قَالَ يَا إِبْلِيسُ مَا لَكَ أَلَّا تَكُونَ مَعَ السَّاجِدِينَ
Diyanet Meali: Allah, “Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?” dedi.*
17:61 وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ
Diyanet Meali: Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemişti.
18:50 وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ
Diyanet Meali: Hani biz meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. 
20:116 وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ
Diyanet Meali: Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de, İblis’ten başka melekler hemen saygı ile eğilmişlerdi; İblis bundan kaçınmıştı.*
26:95 وَجُنُودُ إِبْلِيسَ أَجْمَعُونَ
Diyanet Meali: İblis’in askerleri hepsi birden..*
34:20 وَلَقَدْ صَدَّقَ عَلَيْهِمْ إِبْلِيسُ ظَنَّهُ فَاتَّبَعُوهُ إِلَّا فَرِيقًا مِنَ الْمُؤْمِنِينَ
Diyanet Meali: Şeytan, onlar hakkındaki zannını doğru çıkardı. İnananlardan bir grup dışında hepsi ona uydular.*
38:74 إِلَّا إِبْلِيسَ اِسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِرِينَ
Diyanet Meali: Ancak İblis eğilmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu.*
38:75 قَالَ يَا إِبْلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَنْ تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَيَّ
Diyanet Meali: Allah, “Ey İblis! Ellerimle yarattığıma saygı ile eğilmekten seni ne alıkoydu?”  dedi.