KÖK HARFLER: ع ي ر
ANLAM:
عَارَ : Arazinin içlerine doğru gitmek. Birisinde bir hata bulmak, onu kusur veya hatayla suçlamak, kusuru ona yüklemek.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
xx
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek |
عِيرٌ | isim | 3 | Kafile, kervan, kafilenin adamları, kafilenin hayvanları | 12/70 |
| Toplam | 3 |
|
|
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Ayr | عَيْر | Eşek, himar. | Çoğulu: A’yâr |
Iyâr | عِيَار | Ayar. |
|
Ayyâr | عَيَّار | Dolandırıcı, hilekâr. |
|
Âyâr | عِيَار | Altın ve gümüşün saflık ölçüsü, saatin hassas ölçümü, ölçüt. |
|
Mi’yâr | مِعْيَار | Ölçü. Bir şeyin kıymet ve vasfını gösterir olan. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
عِيرٌ : İsim.
12:70 | ثُمَّ أَذَّنَ مُؤَذِّنٌ أَيَّتُهَا الْعِيرُ إِنَّكُمْ لَسَارِقُونَ |
Diyanet Meali: | Sonra da bir çağırıcı şöyle seslendi: “Ey kervancılar! Siz hırsızsınız.” |
12:82 | وَاسْأَلِ الْقَرْيَةَ الَّتِي كُنَّا فِيهَا وَالْعِيرَ الَّتِي أَقْبَلْنَا فِيهَا |
Diyanet Meali: | “Bulunduğumuz kent halkına ve aralarında olduğumuz kervana da sor.” |
12:94 | وَلَمَّا فَصَلَتِ الْعِيرُ قَالَ أَبُوهُمْ إِنِّي لَأَجِدُ رِيحَ يُوسُفَ |
Diyanet Meali: | Kervan (Mısır’dan) ayrılınca babaları, “Şüphesiz ben Yûsuf’un kokusunu alıyorum” dedi. |