KÖK HARFLER: ش ح م
ANLAM:
شَحُمَ: Şişman olmak.
شَحِمَ : Yağa istekli olmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
شَحُمَ (geniş zaman يَشْحُمُ mastar isim شَحَامَةٌ): Şişmandı ya da o hale geldi.
شَحِمَ (geniş zaman يَشْحَمُ mastar isim شَحَمٌ ): Yağa istekliydi ya da o hale geldi.
شَحِمَ (geniş zaman يَشْحَمُ ve يَشْحُمُ ve يَشْحِمُ mastar isim شُحُومٌ):
شَحِمَتِ النَّاقَةُ : Dişi deve zayıflığın ardından semiz hale geldi.
شُحُومٌ şu sözcüğün çoğul halidir: شَحْمٌ ve yağ; yağlılık maddesi, manasına gelmektedir.
رَجُلٌ شَحِيمٌ : Şişman bir adam.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
شُحُومٌ | isim | 1 | İç yağı. (Çoğul) | 6/146 | Tekili: شَحْمٌ |
| Toplam | 1 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Benzer Manada Kelimeler
- شَحُمَ
- شَحْمٌ
- دُهْنٌ > bak: د ه ن
- دَسَمٌ
- شَحِيمٌ
Zıt Manada Kelimeler
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Şahm | شَحْم | Etler arasında bulunan yağ, iç yağı. | Çoğul: Şuhûm |
Şahîm | شَحِيم | Yağlı. |
|
Şahme | شَحْمَة | Bir parça iç yağı. |
|
Teşahhum | تَشَحُّم | Yağlanma, semirme, şişmanlama. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
شُحُومٌ : İsim. Çoğul. Tekili: شَحْمٌ
6:146 | وَمِنَ الْبَقَرِ وَالْغَنَمِ حَرَّمْنَا عَلَيْهِمْ شُحُومَهُمَا |
Diyanet Meali: | Sığır ve koyunların ise, içyağlarını (yine) onlara haram kıldık. |