ن و م

KÖK HARFLER:  ن و م

ANLAM: 

نَامَ : Uzanıp uyumak, uyuklamak, uyku bastırmak. Ölmek.

AÇIKLAMA:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnek
مَنَامٌisim4Uyuma, uyku37/102
نَوْمٌisim3Uyuma, uyku2/255
نَائِمٌisim2Uyuyan 7/97

Toplam9

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • نَامَ
    • اِسْتَيْقَظَ > bak: ي ق ظ
    • سَهِرَ > bak: س ه ر
    • نَهَضَ
    • تَنَبَّهَ
    • صَحَا
    • أَرِقَ
  • نَائِمٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Nevm نَوْم Uyku. Uyumak. Rüya.
Nâim نَائِم Uyuyan, uykuda olan. Çoğulu: Niyâm, Nâimîn, Nüvvâm, Nüvem, Nüyyem
Nevmiyye نَوْمِيَّة Uyku ile ilgili.
Menâm مَنَام Uyku. Uyku zamanı. Rüya, düş. Uyunacak yer, yatak odası.
Tenvîm تَنْوِيم Uyutma, uyutulma, uyuşturma, dinlendirme.
Münâveme مُنَاوَمَة Uyku hususunda yarışma.
Tenevvüm تَنَوُّم Uyuklama, pinekleme.
Mütenevvim مُتَنَوِّم Rüya gören. Uyuyan, uyuklayan.
Tenâvüm تَنَاوُم Yalandan uyur gibi görünme.
Mütenâvim مُتَنَاوِم Uyur gibi görünen. Yalandan uyuyan.
Müstenîm مُسْتَنِيم Yalandan uyuyan.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

مَنَامٌ :  İsim. 

8:43 إِذْ يُرِيكَهُمُ اللَّهُ فِي مَنَامِكَ قَلِيلًا
Diyanet Meali: Hani Allah sana onları uykunda az gösteriyordu.
30:23 وَمِنْ آيَاتِهِ مَنَامُكُمْ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَابْتِغَاؤُكُمْ مِنْ فَضْلِهِ
Diyanet Meali: Geceleyin uyumanız ve gündüzün O’nun lütfundan istemeniz de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir.
37:102 يَا بُنَيَّ إِنِّي أَرَىٰ فِي الْمَنَامِ أَنِّي أَذْبَحُكَ فَانْظُرْ مَاذَا تَرَىٰ
Diyanet Meali: “Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?”
39:42 اللَّهُ يَتَوَفَّى الْأَنْفُسَ حِينَ مَوْتِهَا وَالَّتِي لَمْ تَمُتْ فِي مَنَامِهَا
Diyanet Meali: Allah, (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır.

نَوْمٌ : İsim. 

2:255 اللَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌ
Diyanet Meali: Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur.  O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku.
25:47 وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسًا وَالنَّوْمَ سُبَاتًا
Diyanet Meali: O, geceyi size bir örtü, uykuyu istirahat zamanı yapandır.
78:9 وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا
Diyanet Meali: Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık. *

نَائِمُونَ : İsim. İsm-i Fâil. Kurallı Erkek Çoğul. Tekili: نَائِمٌ 

7:97 أَفَأَمِنَ أَهْلُ الْقُرَىٰ أَنْ يَأْتِيَهُمْ بَأْسُنَا بَيَاتًا وَهُمْ نَائِمُونَ
Diyanet Meali: Memleketlerin halkları geceleyin uyurken kendilerine azabımızın gelmesinden emin mi oldular? *
68:19 فَطَافَ عَلَيْهَا طَائِفٌ مِنْ رَبِّكَ وَهُمْ نَائِمُونَ
Diyanet Meali: Nihayet onlar uykuda iken Rabbinden bir afet (ateş) bahçeyi sardı. *