KÖK HARFLER: ع ي ش
ANLAM:
عَاشَ : Yaşamak; hayatı belirli bir durumda veya biçimde geçirmek; yaşama sahip olmak.
AÇIKLAMA:
xx
DİĞER BAZI TÜREVLER:
عَاشَ (geniş zaman يَعِيشُ mastar isim عَيْشٌ ve مَعَاشٌ ve مَعِيشٌ ve مَعِيشَةٌ ve عِيشَةٌ ve عَيْشُوشَةٌ): Yaşadı; hayatı belirli bir durumda veya biçimde geçirdi; yaşama sahipti.
عَاشَ فُلَانٌ عِيشَةً رَاضِيَةً : Falanca biri hoş bir yaşam sürdü.
مَعَاشٌ : Bir kimsenin sayesinde yaşadığı şey, geçim veya rızık; geçim vasıtaları veya yeri, birinin geçimlik aradığı zaman (çoğul hali: مَعَايِشُ).
اَلْاَرْضُ مَعَاشُ الْخَلْقِ : Toprak geçim sağlama yeridir.
مَعَايِشُ : Birinin sayesinde yaşadığı şey veya geçim vasıtaları, yaşam; birinin içinde yaşadığı durum.
مَعِيشَةٌ : Geçim kaynağı. (çoğulu: مَعَايِش).
العِيشَةُ : Yaşayış, yaşayış tarzı.
KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ:
Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.
| Tür | Adet | Anlam | Örnek | Açıklama |
عِيشَةٌ | isim | 2 | Yaşayış, yaşayış tarzı | 101/7 |
|
مَعَاشٌ | isim | 3 | Geçim kaynağı; geçimi sağlama vakti; geçimi temin etme yeri | 78/11 | Çoğul: مَعَايِشُ |
مَعِيشَةٌ | isim | 3 | Geçim kaynağı | 43/32 |
|
| Toplam | 8 |
|
|
|
BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR:
Kök Harflerinin Yer Değişimi
Benzer Manada Kelimeler
- عَاشَ
- عِيشٌ
- عِيشَةٌ
- مَعَاشٌ (a)
- مَعَاشٌ (b)
Zıt Manada Kelimeler
- عَاشَ
- عِيشَةٌ
- مَعَاشٌ
AÇIKLAMA:
HAYAT ile ‘IYŞ kelimeleri arasındaki fark
( ح ي ي – ع ي ش )
‘Iyş (yaşantı), “yeme, içme vs.” gibi hayat sebebi olan unsurlar için kullanılır. Hiç bir konuda ‘ıyş kelimesi, hayatın bizzat kendisi değildir. Maîşet kelimesi de “birinin hayatını sürdürmesine sebep olan yiyecek ve içecekler”dir. (Farklar Sözlüğü 133) Bknz: ( ح ي ي )
TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER:
Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.
Ayş | عَيْش | Yaşayış, yaşama. Yiyip içme. Zevk u safa. |
|
Îş | عِيش | Dirilik. Hayat. Yaşayış. Yaşamak. |
|
Ayyâş | عَيَّاش | Daima iş ve işret eden. |
|
İâşe | إِعَاشَة | Geçindirmek. Beslemek. Yaşatmak. Diriltmek. |
|
Maîşet | مَعِيشَة | Yaşayış. Yaşama. Ömür. | Çoğulu: Maâ(y)iş |
Maâş | مَعَاش | Geçinilecek şey. Yaşayış. Aylık para. |
|
Muâyeşe | مُعَايَشَة | Beraberce hoşça geçinme. |
|
Taayyüş | تَعَيُّش | Yaşamak. Geçinmek. |
|
Müteayyiş | مُتَعَايِش | Yiyip içen, taayyüş eden. |
|
Teâyüş | تَعَايُش | Birbiriyle dirlik etmek. |
|
İ’tiyâş | اِعْتِيَاش | Geçinme. İdareli yaşama. |
|
ÂYETLER:
DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.
عِيشَةٌ : İsim.
69:21 | فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ |
Diyanet Meali: | Artık o, hoşnut bir hayat içindedir. * |
101:7 | فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ |
Diyanet Meali: | Artık o, hoşnut bir hayat içindedir. * |
مَعَاشٌ : İsim. Çoğulu: مَعَايِشُ
78:11 | وَجَعَلْنَا النَّهَارَ مَعَاشًا |
Diyanet Meali: | Gündüzü de geçimi temin zamanı kıldık. * |
مَعَايِشُ : İsim. Çoğul. Tekili: مَعَاشٌ
7:10 | وَلَقَدْ مَكَّنَّاكُمْ فِي الْأَرْضِ وَجَعَلْنَا لَكُمْ فِيهَا مَعَايِشَ |
Diyanet Meali: | Andolsun, size yeryüzünde imkân ve iktidar verdik. Sizin için orada birçok geçim imkânları da yarattık. |
15:20 | وَجَعَلْنَا لَكُمْ فِيهَا مَعَايِشَ وَمَنْ لَسْتُمْ لَهُ بِرَازِقِينَ |
Diyanet Meali: | Orada hem sizin için, hem de sizin rızık vermediğiniz kimseler için geçimlikler meydana getirdik. * |
مَعِيشَةٌ : İsim.
20:124 | وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا |
Diyanet Meali: | “Her kim de benim zikrimden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır.” |
28:58 | وَكَمْ أَهْلَكْنَا مِنْ قَرْيَةٍ بَطِرَتْ مَعِيشَتَهَا |
Diyanet Meali: | Biz nimetler içinde şımaran nice memleket halkını helâk etmişizdir. |
43:32 | نَحْنُ قَسَمْنَا بَيْنَهُمْ مَعِيشَتَهُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا |
Diyanet Meali: | Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. |