ظ ف ر

KÖK HARFLER: ظ ف ر

ANLAM: 

ظَفِرَ : Gereksinim duyduğu, istediği ya da peşinde koştuğu şeyi elde etmek; başarılı olmak. 

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
أَظْفَرَ fiil-IV 1 Muzaffer kıldı, kazandırdı 48/24
ظُفُرٌ isim 1 Tırnak (çoğul) 6/146 Tekil: ظُفْرٌ

Toplam 2


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

Zıt Manada Kelimeler

  • ظَفَرَ (a)
    • اِنْهَزَمَ > bak: ه ز م
    • اِنْدَحَرَ > bak: د ح ر
    • فَشِلَ > bak: ف ش ل
    • أَخْفَقَ
    • اِنْكَسَرَ
  • ظَفَرَ (a)
  • ظَفَرٌ
    • هَزِيمَةٌ > bak: ه ز م
    • اِنْهِزَامٌ > bak: ه ز م
    • اِنْدِحَارٌ > bak: د ح ر
    • فَشَلٌ > bak: ف ش ل
    • إِخْفَاقٌ
    • اِنْكِسَارٌ
  • ظَافِرٌ

AÇIKLAMA:

FEVZ ile ZAFER kelimeleri arasındaki fark

( ف و زظ ف ر )

Zafer, “çekişen ve kavga edene karşı üstünlük”tür. Yüce Allah, “Sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra…” (Feth/24) buyurmaktadır. Zafer, fevz yerine de kullanılır. “Arzu ettiğini elde etti” derken “zafer” kelimesi kullanılabilir. Oysa fevz, zafer yerine kullanılmaz. Yani “düşmanına üstün geldi” derken “fevz” kelimesi kullanılmaz. 

Asıl anlamı itibariyle fevz, “iyilikten payına düşeni elde etmek”tir. Kişi karaya bastığında, “kurtuldu” anlamında bu kelime kullanılır. Kişi öldüğünde de, “kurtuldu” anlamında “fevveze” denilir, çünkü ölüm, kurtuluş yeri durumuna gelmiş olur. (Farklar Sözlüğü 308) Bknz: ( ف و ز )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Zufr (Zufur) ظُفْر Tırnak. Çoğulu: Ezfâr
Zafer ظَفَر Muvaffak olma.
Muzaffer مُظَفَّر Zafer kazanmış.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَظْفَرَ : Fiil-IV. 

48:24 وَهُوَ الَّذِي كَفَّ أَيْدِيَهُمْ عَنْكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ عَنْهُمْ بِبَطْنِ مَكَّةَ مِنْ بَعْدِ أَنْ أَظْفَرَكُمْ عَلَيْهِمْ
Diyanet Meali: O, Mekke’nin göbeğinde, sizi onlara karşı üstün kıldıktan sonra, onların ellerini sizden, sizin ellerinizi onlardan çekendir.

ظُفُرٌ : İsim. Çoğul. Tekili: ظُفْرٌ

6:146 وَعَلَى الَّذِينَ هَادُوا حَرَّمْنَا كُلَّ ذِي ظُفُرٍ
Diyanet Meali: Yahudilere tırnaklı hayvanların hepsini haram kıldık.