ر ك ض

KÖK HARFLER: ر ك ض

ANLAM: 

رَكَضَ : Bacağı veya ayağıyla vurmak. (Kuş) uçarken kanatlarını hareket ettirmek. (Kanadı, bacağı) hareket ettirmek, zorlamak. Ayak veya bacakla vurarak bir atı koşmaya zorlamak.

AÇIKLAMA:

رَكْضٌ : Bacakla veya ayakla vurmak. Biniciye nispet edilerek kullanıldığı zaman “bineğin koşturulması” anlamına gelir. Mesela “Koşması için ata vurdum” anlamında رَكَضْتُ الْفَرَسَ denir. Yayaya nispet edilerek kullanıldığı zaman ise, Yüce Allah’ın sözünde olduğu gibi “yeri ayakla basıp çiğnemek veya ayak altında çiğnemek” anlamına gelir: ارْكُضْ بِرِجْلِكَ : Ayağını yere vur! (38/42).

Şu sözüne gelince: لا تَرْكُضُوا وَارْجِعُوا إِلَى مَا أُتْرِفْتُمْ فِيهِ : Koşup kaçmayın; size nimet verilen yere dönün (21/13). Burada onlar bir bakıma istihza yollu olarak “hezimetten, bozguna uğramaktan, bozulup dağılmaktan nehyedilmiştir.” (Müfredât)

DİĞER BAZI TÜREVLER:

رَكَضَ (geniş zaman يَرْكُضُ mastar ismi رَكْضٌ): Bacağı veya ayağıyla vurdu.

رَكَضَ الطَّائِرُ : Kuş, uçarken kanatlarını hareket ettirdi.

رَكْضٌ kanadı hareket ettirme eylemi; zorlama eylemi; ayak veya bacakla vurarak bir atı koşmaya zorlama eylemini de ifade etmektedir.

رَكَضَ الْفَرَسُ فَرَكَضَ هُوَ : At, koşmaya zorlandı ve koştu.

رَكِضَ الرَّجُلُ : Adam kaçtı ve koştu.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
رَكَضَ fiil-I 3 Vurdu, koştu, kaçtı 21/12

Toplam 3

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • رَكَضَ (a)
  • رَكَضَ (b)
    • رَفَسَ
    • رَكَلَ

Zıt Manada Kelimeler

  • رَكَضَ
    • أَبْطَأَ > bak: ب ط أ
    • تَأَنَّى > bak: أ ن ي
    • تَمَهَّلَ > bak: م ه ل
    • تَرَيَّثَ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Rekz رَكْض Harıl harıl ayak ile tepmek. Tepinmek.
İrtikâz اِرْتِكَاض Çocuğun ana karnında kımıldaması.  Çalkanıp durma.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

رَكَضَ : Fiil-I.

21:12 فَلَمَّا أَحَسُّوا بَأْسَنَا إِذَا هُمْ مِنْهَا يَرْكُضُونَ
Diyanet Meali: Onlar azabımızı hissedince, hemen oradan süratle kaçıyorlardı. *
21:13 لَا تَرْكُضُوا وَارْجِعُوا إِلَىٰ مَا أُتْرِفْتُمْ فِيهِ وَمَسَاكِنِكُمْ
Diyanet Meali: Onlara, “Kaçmayın, o içinde şımartıldığınız bolluğa ve yurtlarınıza dönün.
38:42 ارْكُضْ بِرِجْلِكَ هَٰذَا مُغْتَسَلٌ بَارِدٌ وَشَرَابٌ
Diyanet Meali: Biz de ona, “Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir su” dedik. *